ANKARA-BHA

Kuzey Ege’de etkili olan şiddetli rüzgar sebebiyle Çanakkale’deki bazı feribot seferleri iptal edildi. Sabah saatlerinde hızının 40 kilometreye kadar ulaştığı kuvvetli rüzgar, bölgedeki deniz ulaşımını olumsuz yönde etkiliyor.

Bugün için planlanan Geyikli-Bozcaada ve Gökçeada-Kabatepe arasındaki feribot seferleri, fırtına nedeniyle iptal edildi.

Fırtınanın yarın geceye kadar sürmesi ve hızının yer yer 80 kilometreye kadar çıkması bekleniyor. Bu nedenle olası olumsuz durumlara karşı vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmaları uyarısı yapıldı.

ANKARA-BHA

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, Almanya Binek Otomobil Şampiyonası’nda (DTM) yarış kazanan ilk Türk pilot olan Ayhancan Güven için tebrik mesajı yayımladı.

Bakan Dr. Osman Aşkın Bak, tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi;

“Almanya’nın Oschersleben kentinde yapılan Almanya Binek Otomobil Şampiyonası’nda (DTM) damalı bayrağı ilk sırada görerek şampiyon olan otomobil sporcumuz Ayhancan Güven’in tarihi başarısı bizleri gururlandırdı. Almanya Binek Otomobil Şampiyonası’nda (DTM) yarış kazanan ilk Türk pilotumuz olan Ayhancan’ı yürekten kutluyorum. Elde ettiği zaferin ardından podyumda Milli Marşımızı tüm dünyaya dinleten sporcumuzun başarılarının devamını diliyorum.”

ANKARA-BHA

Ankara Kent Konseyi (AKK) ve Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) kentte farkındalık oluşturmayı amaçlayarak engelsiz bir Başkent için çalışmalarını sürdürüyor.

Ankara Kent Konseyi Eğitim Çalışma Grubu, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) iş birliğiyle düzenlenen “Kapsayıcı Eğitim, Engelsiz Kentler: Yerel Yönetimlerde Erişilebilirlik Uygulamaları” etkinliğinde; eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak, kent yaşamını herkes için erişilebilir kılmak, işitme engelli bireylerin karşılaştığı sorunlar üzerine daha adil ve daha erişilebilir bir toplumu birlikte inşa edebilmek amaçlandı.

Etkinlikte, yerel yönetimlerin erişilebilirlik politikaları, işitme engelli bireylerin karşılaştığı engeller ve olumsuzluklar tüm detaylarıyla konuşularak ele alındı.

Ankara Kent Konseyi Binası’nda düzenlenen etkinliğe; ABB Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Engelliler ve Rehabilitasyon Şube Müdürü Mehmet Bağdat, AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz başta olmak üzere; AKK bileşenleri, STK temsilcileri, işaret dili eğitmenleri ile öğrencileri, akademisyenler, işitme engelli bireyler katılım sağladı.

“Duyamamak bir kusur değildir; işaret diliyle, kalplerimizle anlaşırız”

AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, “Ankara Kent Konseyi olarak EGO Genel Müdürlüğü ile binden fazla EGO şoförümüze işaret dili eğitiminin koordinasyonunu yaptık. Sosyal hayatın içerisinde olan, toplu taşımada çaresiz kalan insanların sorunlarını çözecek olan ilk muhatap şoförlerimizdir. Onlar duymuyordu, duymasını sağladık. Ankara Kent Konseyi ve EGO Genel Müdürlüğü onlarca faaliyete emek verdi. Doğuştan az duymak veya duyamamak bir kusur değildir, bunun tedavisi vardır; işaret diliyle, kalplerimizle anlaşırız. Asıl kusur duyduğu halde duymamaktır ve bunun tedavisi de yoktur. Duymamayı tercih edenler için de tedavi düşüneceğiz burada. Eğitimin toplumun her bir ferdine ulaşabilmesinin altını çiziyoruz. Türkiye’nin en güçlü Engelli Meclisi’nin olduğu Ankara Kent Konseyi, hayatın doğal akışında her farklı disiplinlerin bir araya geldiği yapıdır. Biz bu projede iş birliği yapmaya, sorumluluk almaya hazırız” ifadelerini kullandı.

ABB engelsiz bir Başkent için çözüm odaklı çalışmalarını sürdürüyor

ABB Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Engelliler ve Rehabilitasyon Şube Müdürü Mehmet Bağdat, ABB olarak kentte engelsiz bir yaşam için çözüm odaklı çalışmalar sürdürdüklerini belirterek, “Yerel yönetimlerde erişebilirlik konusuna, üç ana başlıkta değinebiliriz. Fiziksel erişilebilirlik; asansörler, rampalar, geniş kaldırımlar, sesli trafik ışıkları, parklar ve meydanlar. Dijital erişilebilirlik ise; web sayfaları ve mobil uygulamaların engelli dostu olmasını gerektirir. Toplu taşıma erişilebilirliği; otobüsler, metrolar ve durakların her vatandaşın kolay bir şekilde kullanabileceği şekilde dizayn edilmesidir. Belediye hizmetlerinin tüm vatandaşlarımıza eşit şekilde ulaşmasını sağlamak ve engelsiz bir Başkent için ilk defa Belediye’mizde ‘Erişilebilirlik Komisyonu‘ kurduk. Çalışmalarımıza çözüm odaklı devam ediyoruz” diye konuştu.

“Özel gereksinimli kardeşlerimizin sesini duyurmak için toplandık”

AKK Eğitim Çalışma Grubu Sözcüsü Cemil Karagöz, “Eğitim toplumun her ferdine ulaşabiliyorsa kapsayıcıdır” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğitimi toplumun her bir ferdine ulaştırmak için, gerek kamu, gerek yerel yönetimler gerekse sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Toplumda farkındalık oluşturmak, karar verme mekanizmalarına veri hazırlamak üzere bugün buradayız. Sağırlar özelinde toplumumuzun göz bebeği olan özel gereksinimli kardeşlerimizin sesini duyurmak için toplandık. Ülkemizde doğuştan sağır olan 280 bin civarında birey olduğu bilinmektedir. Tüm bu işitme sorunu yaşayan bireyler içerisinde okuma oranları ise maalesef çok düşük seviyelerdedir. İşitme engelli bir kişiyi dışarıdan anlayamayız, konuşamadığı için o kendisini anlatamaz. Sağırlarımız seslerini duyurmaya toplumun tüm kesimlerinden daha çok ihtiyaç duymaktadır.”

“İnsanlığın dili, bedensel işaretlerden önce gönlün işaretlerini okuyabilmektir”

AKK YİK Üyesi Ayşe Sucu, “Engelli bireylere yönelik çalışmalar, sosyal sorumluluktan ziyade dini bir sorumluluktur. Çalışmalarımızı görev olarak değil, gönüllülük esasında yapmalıyız. Ankara Kent Konseyi’nin ‘Bu Seyirde Herkes Kaptan’ sözünün de altında yatan felsefe budur. Gelin, insanı kutsal kabul eden geleneklerin ortak sesiyle, herkesi gören, herkesi duyan, herkesi anlayan bir dünyayı hep birlikte tahayyül edelim. İnsanlığın dili, bedensel işaretlerden önce gönlün işaretlerini okuyabilmektir” dedi.

AKK’de farkındalık oluşturuldu

“Kapsayıcı Eğitim, Engelsiz Kentler: Yerel Yönetimlerde Erişilebilirlik Uygulamaları” etkinliğinde, alanında uzman isimler de ilgili konu başlıkları altında konuşma yaparak farkındalık oluşturdu.

Yasemin Güçlütürk, “Akademik Eşitlik Herkese mi? Sağır Bireylerin Deneyimleri” başlıklı konuşmasında, sağır bireylerin yükseköğretimde karşılaştıkları yapısal sorunlara ve iletişim eksikliklerine dikkat çekti. Orkun Utsukarcı, “Sağırlar ve İşitme Engelliler İçin Farkındalık, Erişilebilirlik ve Yenilikçi Uygulama Geliştirme” sunumuyla uygulamaya dönük çözüm önerilerini paylaştı. Bülent Tekin ise “Belediyelerde Erişilebilirlik: Engelsiz ve Kapsayıcı Hizmetler” başlıklı konuşmasında, yerel yönetimlerin hizmet sunumunda eşitlik ilkesine dayalı örnekleri aktardı.

Etkinlik, soru-cevap oturumuyla sona erdi. Katılımcılar, erişilebilirlik konusunda farkındalığın artmasından ve çözüm odaklı yaklaşımların paylaşılmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

ANKARA-BHA

Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu ile ilgili son gelişmeler şöyle: Geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılan TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in hayati tehlikesinin arttığı belirtiliyor.

Yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Önder’in sağlık durumu hakkında hastaneden yapılan açıklamaya göre, tedavi sürecinin 13. gününde ECMO (kalp destek cihazı) ve inotropik destek tedavisi altında tutulduğu ifade edildi. Ancak, tedavilere rağmen Önder’in nörolojik durumunun kötüleştiği, reflekslerinde azalma olduğu ve beyin ödeminin devam ettiği bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, Önder’in hayati tehlikesinin giderek arttığı ve tedaviye devam edilerek beklemeye devam edileceği vurgulandı.

ANKARA-BHA

28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü dolayısıyla İSG camiasının önemli isimlerinden mesajlar geldi. İSG Haber İmtiyaz Sahibi ve TİGEP Başkanı M. Fatih Tüten ile Kariyer Enstitüsü Eğitim Kurumu Müdürü Hilal Tüten, yayımladıkları açıklamalarda iş sağlığı ve güvenliğinin toplumsal bir sorumluluk olduğuna vurgu yaptı.

“İş yerlerinde sağlıklı ve güvenli ortamlar oluşturmak, sadece çalışanları korumak değil, toplumun geleceğine sahip çıkmaktır”

İş sağlığı ve güvenliğinin insana verilen en büyük değer olduğuna vurgu yapan İSG Haber İmtiyaz Sahibi ve TİGEP Başkanı M. Fatih Tüten, “28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü, bizlere iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kader değil, önlenebilir olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır” dedi.

Tüten, “İSG sadece bir mevzuat zorunluluğu değil, hayatı koruma mücadelesidir. Bilinçli bir iş gücü, güvenli bir çalışma ortamı ve sürdürülebilir bir üretim, ancak güçlü bir İSG kültürüyle mümkündür. İSG Haber olarak uzun yıllardır iş sağlığı ve güvenliği alanındaki gelişmeleri toplumla paylaşmanın, İSG kültürünü geniş kitlelere ulaştırmanın gururunu yaşıyoruz. TİGEP çatısı altında ise İSG profesyonellerimizin sesi olmayı, mesleki hakların ve toplumsal farkındalığın artması için mücadele etmeyi görev edindik. Bugün bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: İş sağlığı ve güvenliğini bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olarak görelim. Eğitimle, bilinçle ve kararlılıkla her türlü iş kazası ve meslek hastalığını önleyebileceğimize inanalım. İş yerlerinde sağlıklı ve güvenli ortamlar oluşturmak, sadece çalışanları korumak değil, toplumun geleceğine sahip çıkmaktır. 28 Nisan vesilesiyle, iş kazalarında hayatını kaybeden tüm emekçi kardeşlerimizi rahmetle anıyor; tüm çalışanlarımıza, işverenlerimize ve İSG profesyonellerimize sağlıklı, güvenli ve huzurlu bir çalışma hayatı diliyorum” şeklinde konuştu.

Hilal Tüten: “Güvenli çalışma ortamı bireysel bir tercih değil, toplumsal bir sorumluluk”

Kariyer Enstitüsü Eğitim Kurumu Müdürü Hilal Tüten ise yayımladığı mesajda, güvenli ve sağlıklı çalışma ortamlarının herkesin temel hakkı olduğunu belirterek, iş sağlığı ve güvenliğinin toplumun ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekti.

Hilal Tüten, “Her insanın güvenli, sağlıklı ve insana yakışır çalışma koşullarına sahip olması en temel haktır. 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü vesilesiyle, güvenli çalışma ortamlarının oluşturulmasının bireysel bir tercih değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunun altını çiziyoruz. İş sağlığı ve güvenliği kültürü; sadece iş yerlerinde alınan önlemlerle değil, tüm toplumda oluşacak farkındalık ve bilinç ile kalıcı hale gelecektir. Kariyer Enstitüsü olarak bizler, eğitimlerimizde iş sağlığı ve güvenliğini bir öncelik olarak ele alıyor, bireylerin hem kendi sağlıklarını hem de çalışma arkadaşlarının güvenliğini koruyacak bilince ulaşmalarını sağlıyoruz. İSG bir maliyet değil, en kıymetli yatırımdır. Geleceğimizi korumak, sağlıklı nesiller yetiştirmek ve verimli bir çalışma hayatı oluşturmak için iş sağlığı ve güvenliği kültürünü hep birlikte güçlendireceğiz. Bu anlamlı günde, iş kazalarında hayatını kaybeden tüm emekçilerimizi rahmetle anıyor, tüm çalışanlarımıza sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları diliyorum” şeklinde günün önemine dikkat çekti.