ANKARA-BHA
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) himayesinde düzenlenen “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”, 29 Nisan 2025 Salı günü Ankara Bilkent Otel ve Konferans Salonu’nda başladı. İki gün sürecek zirve, medya içeriklerinin niteliği, medya okuryazarlığı ile çocuklar, gençler ve aileler üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde ele almayı hedefliyor.
Medya dünyasını akademi, sivil toplum ve kamu kurumlarıyla bir araya getiren etkinlikte, sektörler arası kapsamlı bir diyalog ortamı oluşturularak; “Gündüz Kuşağı ve Magazin Programları”, “Televizyon Dizileri”, “Haber Programları”, “İsteğe Bağlı Yayınlar”, “Ticari İletişim Yayınları”, “Spor, Sağlık ve Çevre Programları”, “İzleyici” ve “Gençlik” temaları çerçevesinde medya içeriklerinin toplumsal yapıya etkileri yuvarlak masa çalıştaylarında masaya yatırılıyor.
RTÜK liderliğinde bu yıl ilk kez gerçekleştirilen zirve; Ankara Üniversitesi, Ankara Bilim Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Türkiye Gençlik Kulüpleri Konfederasyonu ve İstanbul Aile Vakfı iş birliğiyle organize edildi.
Görkemli katılımla gerçekleşen zirvenin açış konuşmalarını RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir, Başkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özcan Yağcı, İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Üner Karabıyık, Türkiye Gençlik Kulüpleri Konfederasyonu Genel Başkanı Doç. Dr. Bilal Okudan gerçekleştirdi.
Medyanın toplum üzerindeki şekillendirici etkisine dikkat çeken RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin açış konuşmasında, “Bugün burada, medyanın toplumsal yapıya etkilerini tüm yönleriyle ele almak ve medya alanında daha bilinçli, daha sorumlu bir yaklaşımı birlikte inşa etmek üzere bir aradayız. “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum” ifadesi, sadece bir hedef değil, aynı zamanda hepimizin ortak sorumluluğudur. Medya, artık yalnızca bilgi aktaran bir araç değil; kültürel kodları şekillendiren, bireysel algıları yönlendiren ve sosyal dönüşümü etkileyen çok güçlü bir mekanizmadır. Bu nedenle medyanın içeriği, dili, görsel dili ve sunum tarzı; çocuklarımızdan aile yapımıza, toplumsal ilişkilerimizden kültürel değerlerimize kadar geniş bir etki alanına sahiptir. RTÜK olarak bizler, denetleyici ve düzenleyici rolümüzü yürütürken, aynı zamanda yol gösterici, yapıcı ve toplumla birlikte düşünen bir kurum olmayı önemsiyoruz. Özellikle çocukların ve gençlerin gelişimini gözeten, aile yapısını koruyan ve toplumsal değerlerimizi zedelemeyen bir yayıncılık anlayışını teşvik etmeye büyük gayret gösteriyoruz.” dedi.
Şahin ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesinin medya politikalarına önemli bir çerçeve sunduğunu belirtti. “ Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesi, bizler için ayrıca kıymetlidir. Aile kurumunu güçlendirmeyi hedefleyen bu vizyon, RTÜK’ün yayın politikalarını ve toplumsal sorumluluk projelerini destekleyici bir çerçeve sunmaktadır. Çünkü güçlü aile, güçlü toplum demektir. Ailenin karşı karşıya olduğu tehditleri medyadaki içerikler üzerinden de analiz etmek ve önleyici adımlar atmak hepimizin görevidir.” ifadelerini kullandı.
Zirve boyunca çeşitli başlıklarla yapılacak oturumların medyanın gücünü daha sağlıklı bir çizgiye taşıyacağını vurgulayan Şahin, “Gündüz kuşağı programlarından, haber bültenlerine, dijital içeriklerden reklam yayınlarına kadar pek çok başlıkta yürütülecek Zirve, medyanın toplumsal etkilerini daha derinlemesine ele almamıza imkân tanıyacaktır. Bu masalarda akademi, kamu, medya ve izleyici birlikte düşünerek çözüm üretecek; hepimizi etkileyen sorunlara ortak akıl geliştirecektir.” dedi.
Başkan Şahin, RTÜK tarafından medya alanında daha üretken ve eleştirel bir zemine taşımak amacıyla düzenlenen ve kazananların Zirve kapsamında ödüllerini bulacağı “Dijital Afiş Yarışması”na gençlerin yoğun ilgi göstermesini medya eleştirilerine dair yaratıcılıklarını ve hassasiyetlerini görmenin umut verici olduğunu dile getirerek katılan tüm gençlere teşekkür etti.
Şahin konuşmasında Zirve’ye katkı sunan paydaşlara, üniversitelere ve sivil toplum kuruluşlarına ve tüm katılımcılara teşekkür ederek, “Aynı zamanda hazırlığı yaklaşık 6 ay süren “Güçlü Medya Bilinçli Toplum Zirvesinde” ilk fikir aşamasından bugüne uzanan süreçte değerli katkıları için Prof. Dr. Zeliha Eser Hocamıza, ayrıca bugün Zirve masalarının moderatörlüğünü üstlenen değerli hocalarımız; Prof. Dr. Fatih Keskin, Prof. Dr. Gilman Senem Gençtürk Hızal, Prof. Dr. Günseli Bayraktutan, Prof. Dr. Bilge Donuk, Doç. Dr. Engin Sarı, Dr. Öğr. Üyesi Yeliz Dede Özdemir ve Dr. Öğr. Üyesi Sevtap Yeşil Kocagazioğlu’ na, teşekkürlerimi sunuyorum. İnanıyorum ki; bu tür platformlar sayesinde medya sorumluluğunu güçlendiren, içerik kalitesini yükselten ve izleyici bilincini geliştiren adımlar atacağız. Güçlü medya, ancak bilinçli bir toplumla mümkündür. Bu anlayışla çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.
İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Üner Karabıyık, “Güçlü Medya Bilinçli Toplum Zirvesi”nde yaptığı konuşmada, medyanın toplumsal yapıyı şekillendirme gücüne dikkat çekerek, yayıncı kuruluşların sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri gerektiğinin altını çizerek, “Post-truth çağında gerçeklere değil, artırılmış sanal gerçeklikle dezenformasyon ve manipülasyona büyük alan açılmakta, sadece algılar değil, duygular da manipüle edilmektedir. Zirve bu meseleleri siz değerli uzmanların, profesyonellerin, akademisyenlerin enine boyuna ele alması ve çözüm yollarına dair somut çıktıların oluşturulmasına imkân vermesi bakımından çok çok önemli.” dedi. Karabıyık, özellikle dijital platformlar ve televizyon içerikleri aracılığıyla aile yapısının zedelendiğini, gençlerin değer dünyasının olumsuz etkilendiğini belirterek, “Toplum, izlediği içeriklerden korunmak istiyor.” dedi. Kültürel emperyalizm ve içerik manipülasyonunun genç kuşaklar üzerindeki etkilerine dikkat çeken Karabıyık, aileyi korumanın millî bir güvenlik meselesi haline geldiğini ifade etti. Ayrıca, İstanbul Aile Vakfı’nın aile odaklı saha araştırmaları ve gençler üzerinde yürüttüğü danışmanlık çalışmaları hakkında bilgi vererek, medya sektöründe toplumsal sorumluluk bilincinin artırılması çağrısında bulundu.
TİMBİR’den üyesi internet haber sitelerine kurumsallaşma genelgesi
Karabıyık ayrıca, 21. yüzyılın demokrasi ve özgürlük çağı olarak tanımlandığını ancak Gazze’deki soykırım gerçeğinin bu kavramları derinden sarstığını ifade etti. Medyada en yüksek reklam bütçelerine sahip firmaların, hem İsrail’in Gazze’deki saldırılarına hem de küresel cinsiyetsizleştirme projelerine destek verdiğini vurgulayan Karabıyık, bu firmaların yayın politikaları ve içerikler üzerindeki etkisine dikkat çekti.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, konuşmasında medyanın kültür inşasındaki etkisine değindi. Ünüvar, yayıncılıkta yasal ve etik ilkelere bağlı kalmanın önemine işaret ederek, “Bilinçli bireylerden oluşan toplum, güçlü medyanın en büyük teminatıdır,” dedi. Medya okuryazarlığının geliştirilmesi ve doğru bilgiye erişimin artırılması için hem kurumlara hem topluma büyük sorumluluk düştüğünü belirten Ünüvar, Ankara Üniversitesi olarak bu sürece tam destek verdiklerini ifade etti.
Başkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özcan Yağcı, iletişimin toplumları dönüştüren bir güç olduğunu vurgulayarak, medya sorumluluğunun güçlendirilmesinin geleceğin inşası için zorunlu olduğunu ifade etti.
Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir, güçlü medya ile bilinçli bir topluma dönüşme sürecinde dilin önemine dikkat çeken bir konuşma gerçekleştirdi. Rektör Demir konuşmasında şunları söyledi: “Dil, varlığımızı emanet ettiğimiz düşüncelerimizin sığınağıdır. Medya, teknolojinin rüzgârını arkasına alarak bir tür kasırgaya dönüşmekte ve önüne ne gelirse sürüklemektedir. Her şeyin şekillendiği yer olan dil bilincimiz, bizi bu kasırgadan koruyacak yegâne güçtür. Aklın erişemediği noktada, medya artık etkili olamaz; çünkü dil varlığını yüksek bir koruma ilkesine dönüştürebilmiş bireye medya dokunamaz.”
Türkiye Gençlik Kulüpleri Konfederasyonu Başkanı Doç. Dr. Bilal Okudan, gençliğin medya ile ilişkisinin dönüşümüne işaret ederek, “Bugün bir ekran başında söylenen söz, yarının sokaklarında yankı buluyor,” dedi. Okudan, medya okuryazarlığının geliştirilmesi ve gençleri koruyacak politikaların hızla hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Zirve oturumlarında, medya yapımcıları ve izleyiciler aynı masada buluşarak doğrudan diyalog kurdu. Günün en dikkat çekici anları, sevilen programların yapımcılarıyla izleyicilerin tartışmalara katıldığı renkli sahneler yaşandı.
Zirve sonunda Başkan Şahin katılımcıları tebrik etti. Zirve’nin ilk günü toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Zirve, 30 Nisan 2025 Çarşamba günü de devam edecek. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin konuşma yapacak.
Öğleden sonra düzenlenecek panelde, “Medyadaki Olumsuz İçeriklerin Toplum Üzerindeki Etkisi ve Çözüm Önerileri” başlığı altında Türkiye’den ve uluslararası alandan uzmanlar görüşlerini paylaşacak.
Panele Arnavutluk, Azerbaycan ve Sırbistan’dan medya düzenleyici kurum temsilcileri de katılarak uluslararası deneyimlerini aktaracak. Zirve kapsamında RTÜK’ün düzenlediği Dijital Afiş Yarışması ödül töreni gerçekleştirilecek ve Türkiye Gençlik Kulüpleri Konfederasyonu tarafından yürütülen, 81 ilde 5.000 kişiyle yapılan medya algı ve tutum araştırmasının sonuçları kamuoyuyla paylaşılacak.
AMASYA-BHA
Amasya’da karpuzların arasına saklanan göçmenler yakalandı
Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) Nisan Ayı Yönetim Kurulu Toplantısı, Amasya Valisi Önder Bakan’ın ev sahipliğinde ve Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın başkanlığında Amasya’da düzenlendi. Toplantıya Çorum Valisi Ali Çalgan, Tokat Valisi Abdullah Köklü ve ajansın kurul üyeleri katıldı.
Toplantıda, ajansın mali destek programlarının mevcut durumu değerlendirildi; 2025 yılı Fizibilite Programı kapsamında katma değerli üretim ve turizm temalarında sunulan başvurular görüşülerek karara bağlandı. Ayrıca 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Belgesi doğrultusunda bölgede geliştirilebilecek projeler masaya yatırıldı.
2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi çerçevesinde, yüksek teknoloji, sanayide dijital ve yeşil dönüşüm, ihracat kapasitesinin artırılması hedefleri doğrultusunda bölgesel proje başlıkları istişare edildi.
Yeşil Dönüşüm başlığı altında, çevresel etkilerin azaltılması, kaynak ve atık yönetimi, iklim risklerinin kontrolü ve sosyal performans gibi konular görüşüldü.
OKA ile Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Karadeniz Bölge Koordinatörlüğü iş birliğinde yürütülecek Yeşil Organize Sanayi Bölgesi (Yeşil OSB) Sertifikasyon Projesi kapsamında eğitim ve danışmanlık programları planlandı.
24 Nisan 2025’te gerçekleştirilen webinar ile kamuoyuna duyurulan süreç kapsamında, Orta Karadeniz Bölgesi’ndeki 21 OSB için aşağıdaki eğitim takvimi açıklandı:
6-8 Mayıs: TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Eğitimi
21-23 Mayıs: TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Eğitimi
24-26 Haziran: TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Eğitimi
2-4 Eylül: TS EN ISO 19011 Entegre İç Tetkik Eğitimi
Ayrıca, 8-12 Eylül ve 20-24 Eylül 2025 tarihlerinde düzenlenecek çalıştaylarla, 21 OSB’ye toplam 84 belge kazandırılması hedefleniyor.
Ajans tarafından sağlanacak fizibilite, teknik ve mali desteklerle, bölge sanayisinin sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda dönüşümü ve rekabet gücünün artırılması amaçlanıyor.
Antalya Manavgat’ta tur midibüsü devrildi: 19 kişi yaralandı
ANTALYA-BHA
Avrupa genelinden psikoloji öğrencilerini bir araya getiren kongre, Belek’teki Invista Otel’de gerçekleşti. Kongrenin açılışında konuşan Başkan Uysal, psikolojinin, insan zihnini, duygularını ve davranışlarını anlamada hayati bir bilim alanı olduğunu vurgulayan Başkan Ümit Uysal, bu tür kongrelerin fikir alışverişi ve gelişim açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Uysal, kongrede yapılacak tartışmaların ve sunumların, yeni bakış açıları ve çözümler geliştirilmesine katkı sunacağına inandığını ifade etti.
Konuşmasında Sigmund Freud’un ünlü “Zihin bir buzdağı gibidir. Sadece küçük bir kısmı suyun üzerindedir” sözünü hatırlatan Başkan Uysal, “Bu ifade, insan zihninin ne kadar derin ve keşfedilmeyi bekleyen bir yapı olduğunu ortaya koyuyor. Toplumların da aynı şekilde, daha fazla anlayışa ve daha fazla saygıya ihtiyacı var. Psikoloji, önyargıların aşılmasında bize rehber olabilir” şeklinde konuştu.
ANKARA-BHA
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Ocak-Mart dönemine ilişkin turizm istatistiklerini açıkladı. Buna göre, yılın ilk çeyreğinde turizm geliri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,6 artışla 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar olarak kaydedildi.
Toplam turizm gelirinin 9 milyar 323 milyon 872 bin doları yabancı ve yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden, 127 milyon 373 bin doları ise transfer yolculardan elde edildi. Gelirin yüzde 23,6’sı yurt dışında yaşayan vatandaşlardan sağlandı.
Ziyaretçilerin yaptığı harcamaların 8 milyar 104 milyon 875 bin dolarını kişisel, 1 milyar 218 milyon 997 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Aynı dönemde Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı yüzde 1,2 artarak 9 milyon 121 bin 152 kişiye yükseldi. Bunların 2 milyon 219 bin 38’ini yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.
Ziyaretçilerin Türkiye’de gecelik ortalama harcaması 99 dolar olurken, yurt dışı ikametli vatandaşların gecelik harcaması ortalama 67 dolar olarak ölçüldü. Harcama kalemleri içinde en yüksek payı yüzde 24,7 ile yeme içme, yüzde 15,9 ile uluslararası ulaştırma ve yüzde 13,1 ile paket tur harcamaları aldı.
Yeme içme harcamalarında geçen yıla göre yüzde 15,7, paket tur harcamalarında yüzde 20,8 ve iç ulaştırma harcamalarında yüzde 8,9 artış kaydedildi.
Ziyaretçilerin yüzde 52,5’i Türkiye’ye “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” amacıyla gelirken, bunu yüzde 26,7 ile “akraba ve arkadaş ziyareti” ve yüzde 10,3 ile “alışveriş” izledi. Yurt dışında yaşayan vatandaşların ziyaret sebeplerinin başında ise yüzde 65,7 ile yine akraba ve arkadaş ziyareti yer aldı.
Öte yandan, yurt dışında seyahat eden Türkiye vatandaşlarının yaptığı harcamalardan oluşan turizm gideri yüzde 37,6 artarak 2 milyar 448 milyon 212 bin dolara çıktı. Bu harcamaların 1 milyar 907 milyon 35 bin doları kişisel, 541 milyon 177 bin doları ise paket tur harcamalarından oluştu.
Çakarlı aracıyla “Valinin Yeğeniyim” dedi, 146 bin TL ceza yedi
Aynı dönemde yurt dışına çıkan vatandaş sayısı yüzde 6 artarak 2 milyon 596 bin 225’e yükseldi. Kişi başı ortalama harcama ise 943 dolar olarak hesaplandı.
81 ilde sahte içki operasyonu: 137 gözaltı
İZMİR-BHA
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun yürüttüğü soruşturma kapsamında, terör örgütü propagandası yaptıkları öne sürülen şüphelilere yönelik operasyon düzenlendi.
Soruşturma çerçevesinde, 19 Mart’ta başlayan protesto eylemleri sırasında güvenlik güçlerine taş ve sopalarla saldırıda bulunduğu, grupları provoke ettiği belirlenen ve sosyal medya üzerinden DHKP/C, THKP/C, TKP/ML ve DEV-YOL silahlı terör örgütlerinin propagandasını yaptığı tespit edilen toplam 60 kişiye yönelik işlem başlatıldı.
Bu sabah saatlerinde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda, polis ve jandarma ekipleri tarafından 41 şüpheli gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı bulunan 19 kişinin ise aranmasına devam edildiği bildirildi.