ANKARA-BHA

Türkiye, uzay ve haberleşme teknolojilerinde yeni bir aşamaya geçiyor. Türksat 6A’nın devreye alınmasıyla birlikte yerli uydu üretiminde stratejik bir eşik aşılırken, gözler şimdi daha gelişmiş özelliklere sahip olması planlanan Türksat 7A’ya çevrildi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türksat 7A’nın üretim süreciyle ilgili hazırlıkların tamamlandığını açıkladı. “İlk hedefimiz, Türksat 7A’nın Türksat 6A’dan çok daha gelişmiş kabiliyetlere sahip olması” diyen Uraloğlu, bu projenin Türkiye’nin uzaydaki iddiasını daha da pekiştireceğini vurguladı.

“Uzayda yeni bir dönem başladı”

Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın üretimiyle elde edilen mühendislik altyapısının, teknolojik bilgi birikiminin ve yetişmiş insan kaynağının Türksat 7A’ya önemli katkı sağlayacağını ifade eden Bakan Uraloğlu, “Türksat 6A ile uzayda yeni bir dönem başlattık, şimdi sırada 7A var” dedi.

İhale süreci tamamlandı, yerli katkı öncelikli

Türksat 7A’nın üretim sürecine yönelik ilk adımların Türksat AŞ tarafından atıldığını belirten Uraloğlu, projenin ihale sürecinin de tamamlandığını duyurdu. Uydu üretiminde yerli sanayi katkısının azami düzeyde tutulmasının hedeflendiğini söyleyen Bakan, “Bu sadece bir uydu üretim projesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin teknolojik kapasitesini artıracak bir hamle. Yerli firmalarımızın küresel çapta rekabet edebilir hale gelmesini de sağlayacak bir fırsat” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye’nin dijital eli uzaya uzanıyor”

Türksat’ın halihazırda 31, 42 ve 50 derece doğu yörüngelerinde aktif konumda olan 3 yörünge hakkı bulunduğunu hatırlatan Bakan Uraloğlu, Türksat 7A ile bu kapasitenin daha da artacağını belirtti. “Türksat 7A, yalnızca teknik bir başarı değil; aynı zamanda Türkiye’nin iletişimden savunmaya, ekonomiden diplomasiye kadar birçok alandaki etki gücünü artıracak stratejik bir araç olacak” dedi.

Uydunun hizmete girmesiyle Türkiye’nin çok daha geniş bir coğrafyada dijital altyapı sağlayıcısı haline geleceğini kaydeden Uraloğlu, “Türksat 7A, Türkiye’nin dünyaya uzanan dijital eli olacak” ifadelerini kullandı.

AMASYA-BHA

Her yıl 5 Mayıs’ta kutlanan “Dünya Amasyalılar Günü”, bu yıl da Amasyalılar tarafından coşkuyla karşılandı. 2019 yılından bu yana kutlanmaya başlanan ve geleneksel hale gelen bu özel gün, Amasyalı olmanın verdiği gururu ve memleket sevdasını bir kez daha pekiştirdi.

Bu yıl beşincisi kutlanan 05.05 Dünya Amasyalılar Günü, Amasya’da ve Türkiye’nin dört bir yanındaki Amasyalılar tarafından çeşitli etkinliklerle, sosyal medya paylaşımları ve mesajlarla kutlanıyor.

Tarihi, kültürü ve doğasıyla yüzyıllardır birçok medeniyete ev sahipliği yapan Amasya için anlam taşıyan bu özel günde, hemşehrilik duygusu bir kez daha ön plana çıkıyor.

ANKARA-BHA

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), NASA ve Kanada Uzay Ajansı’nın ortak projesi olan James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin derinliklerinden büyüleyici bir görüntü yayımladı. Yalnızca Ay’ın beşte biri genişliğindeki bir gökyüzü parçasına odaklanan teleskop, 12 milyar ışık yılı uzaklıktaki binlerce galaksiyi tek karede görüntüledi.

İlk bakışta gece gökyüzünde yıldızlara bakılıyormuş hissi uyandıran görüntüde, ışık noktalarının büyük çoğunluğunu aslında yıldızlar değil, farklı büyüklük ve biçimlerdeki galaksiler oluşturuyor. Bu galaksiler, evrenin oluşumundan bu yana geçen 13,8 milyar yıllık zaman çizelgesinde geçmişe doğru bir pencere açıyor.

Görüntüde yalnızca ön plandaki birkaç yıldız, teleskobun karakteristik ışık kırınımı (ışınsal dikenler) özelliği sayesinde ayırt edilebiliyor. Diğer tüm ışık kaynakları ise galaksilere ait.

6,5 milyar yıllık ışık

Görüntünün merkezine yakın bölgede altın sarısı tonlarında parlayan bir galaksi kümesi öne çıkıyor. Bu grubun ışığı, Dünya’ya ulaşmak için yaklaşık 6,5 milyar yıl yol kat etti. Yani bu galaksilere baktığımızda, evrenin neredeyse yarı yaşındaki hâline tanıklık ediyoruz.

Evrenin kozmik ağı gözler önünde

JWST’nin elde ettiği veriler, evrenin yapısını inceleyen COSMOS-Web adlı uluslararası araştırma projesi kapsamında toplandı. Bu proje, galaksi kümelerinin oluşumu ve evrendeki dağılımını anlamayı hedefliyor. Galaksilerin evrende rastgele dağılmadığı, aksine görünmez bir karanlık madde ve hidrojen ağıyla birbirine bağlanan kümeler oluşturduğu biliniyor.

Chandra X-Işını Gözlemevi’nden alınan verilerle birleştirilen görüntüler, söz konusu kümenin bu karedeki en büyük galaksi grubu olduğunu gösteriyor.

Galaksi grupları tespit edildi

Bologna Üniversitesi’nden astrofizikçi Greta Toni liderliğindeki araştırma ekibi, yalnızca bu küçük gökyüzü parçasında 1.678 farklı galaksi grubu tespit etti. Bu, tek tek galaksiler değil; her biri kendi içinde yüzlerce galaksiyi barındıran dev yapılar anlamına geliyor.

Üstelik bu bölge gökyüzünün özel bir yeri değil. Uzmanlara göre gökyüzünün herhangi başka bir parçasına aynı hassasiyetle bakıldığında, yine binlerce galaksinin görülebileceği düşünülüyor.

Kozmik yalnızlığa dair bir hatırlatma

Gökbilimciler, bu tür görüntülerin evrendeki yerimizi ve ölçeğimizi hatırlatması açısından çarpıcı bir etki yarattığını vurguluyor. ESA’nın internet sitesinde yayınlanan tam çözünürlüklü görseller, evrenin büyüklüğü karşısındaki mütevazı konumumuzu hatırlamak isteyenler için indirilebilir durumda.

ANKARA-BHA

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın hizmet döneminde periyodik olarak şu ana kadar toplam 434 kilometre uzunluğunda açık ve kapalı kesit dere temizliği yapıldı.

Başkent Ankara, çok sayıda akarsu ve dereye ev sahipliği yaparken; kentin altyapısını güçlendirmek, çevre kirliliği, olası sel ve su taşkını risklerini ortadan kaldırmak için Ankara’nın dereleri düzenli şekilde temizleniyor.

ASKİ Genel Müdürlüğü, kentte yoğun yağış gerçekleşen dönemlerde büyük maddi hasar ve en önemlisi can kaybı yaşanmaması amacıyla Ankara’nın önemli su yatakları olan Ankara Çayı, Söğütözü Deresi, İncesu Deresi, Dikmen Deresi, Beypazarı Baksı Deresi ve Hatip Çayı’nda geniş kapsamlı temizlik, tespit ve bakım-onarım çalışmaları gerçekleştiriyor.

ASKİ Genel Müdürü Akçay, İncesu dere yatağında çalışmaları denetledi

ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, geçtiğimiz günlerde Atatürk Kültür Merkezi arkasında, İncesu dere yatağında gerçekleştirilen temizlik çalışmalarını kontrol etti. Burada yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi veren Akçay, “Suyun doğal akışını engelleyen katı atıklar, alüvyon birikintileri ve taşkınlara sebebiyet verebilecek unsurları temizleyerek, su baskınlarının önüne geçmeyi hedefliyoruz” dedi. Akçay, Ankara’da 2019 yılından bu yana toplam 434 kilometre uzunluğunda açık ve kapalı kesit dere temizliği yapıldığını; dere yataklarından çok sayıda malzeme çıkarıldığını bildirdi.

“Atık su karışımlarını da tespit ediyoruz”

Yapılaşma süresinde Cumhuriyet tarihi boyunca kentin içindeki çok sayıda derenin yer altına itildiğini ifade eden Akçay, şöyle konuştu:

“Betonların altında kalan bu dereler, yanlış yapılaşma ile dere yatağına kurulan yerleşimler, yoğun yağış dönemlerinde sel riski doğururken, ASKİ Genel Müdürlüğü olarak Ankara’nın altyapısını güçlendirmek, olası taşkın ve çevre kirliliği sorunlarını önlemek için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Bu anlamda vatandaşlarımızın daha güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrede hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli tüm adımları atmaya devam edeceğimizi belirtmek isterim. Bir yandan dere yataklarında doğal su akışını daha düzenli hale getirerek çevresel sürdürülebilirlik sağlamayı planlıyoruz. Bir yandan da dere yataklarında kesit daralmasına sebep olan beton yapıları kaldırıyor, dereye atık su karışımlarını tespit ederek gerekli önlemleri alıyoruz.”

Ankara çanağında 100’den fazla dere var

Uzmanlar, Ankara çanağında 100’den fazla dere bulunduğunu, geçmişte Kutugün, Beytepe, Ağıldere, Yalıncakköyü, Karakusunlar, Söğütözü, Cevizlidere, Kirazlıdere, Dikmen, Ayrancı, Kavaklıdere, Hoşdere, Bülbülderesi, Akdere ve Seyrantepe gibi derelerin üzerinin kapatılarak bu derelerin yer altına itildiğini kaydediyor. Kapalı kesit dere temizliğinin maliyeti daha yüksek. Uzmanlara göre bu derelerin üzerinin kapatılması, Ankara tarihinde sel olaylarını gündeme taşıdı. Örneğin 4 Mayıs 1946’da Bent Deresi, 7-8 Mayıs 1947’de Hatip Çayı, 12-15 Haziran 1951’de Dikmen ve İncesu Dereleri çevresini sel bastı. 18-21 Haziran 1961’de Bayındır Çayı, Esat ve Dikmen Dereleri yine aynı biçimde taştı. 9-11 Eylül 1957’de Hatip Çayı havzasından gelen selse şehir tarihinin en büyük taşkınlarından birine yol açarak maalesef bir trajediyle sonuçlandı.

ISPARTA-BHA

Yurt dışında uygulanacak ve toplamda 2 milyon 902 bin dolara mal olacak tedavi için Isparta Valiliği onayıyla başlatılan bağış kampanyasında şimdiye dek umutların yüzde 53’ü tamamlandı. Ancak hala yaklaşık 54 milyon liralık bir desteğe daha ihtiyaç var.

Türkiye’nin dört bir yanından gönüllüler kampanyaya el uzatırken, Isparta’da da yardım seferberliği artarak devam ediyor. Kaymakkapı Meydanı’nda Isparta Belediyesi’nin destekleriyle kurulan stantlarda Görkem Efe için ürün satışları sürerken, meydana konulan kumbaraya da vatandaşlar desteklerini bırakmaya devam ediyor.

Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi önünde açılan kermes çadırında sıcak pisi satışları bugün ve yarın devam edecek, ilerleyen günlerde köfte ekmek satışıyla yardımlar büyüyecek.

Görkem’in umudu sadece meydanlarda değil, okul bahçelerinde de filizleniyor. 6 Mayıs’ta Yılmaz Şener İlkokulu “Simit-Ayran” etkinliğiyle destek verirken, Hafız İbrahim Demiralay İlkokulu ve Şehit Mustafa Gözütok Ortaokulu da önümüzdeki günlerde düzenleyecekleri kermeslerle Görkem’in yanında olacak.

Görkem Efe’nin babası Alper Şengün, duygularını şöyle ifade etti:

“Bugüne kadar destek veren tüm yöneticilerimize, sivil toplum kuruluşlarına ve hayırseverlere teşekkür ediyorum. Görkem Efe, Türkiye’de tedavisine başlanacak en büyük DMD kas hastası… Oğlumun umudu çok ama vakti az. Kendini bırakmadan, var gücüyle ayakta durmaya çalışıyor. Bu kampanya, 54 bin kişinin bin TL’siyle ya da 22 bin kişinin 2 bin TL’siyle yarın bile bitebilir. Lütfen Görkem Efe’ye yardım edelim, seneye okuluna arkadaşlarıyla birlikte yürüyerek gitsin. Bu bir çocuğun, bir annenin, bir babanın çağrısıdır.”

Bağış Bilgileri:

• Hesap Sahibi: Alper Şengün

• Açıklama: Görkem Efe

• TR78 0001 2009 5450 0001 1238 94

• TR57 0001 2009 5450 0023 0087 33

• TR30 0001 2009 5450 0035 0051 12

• Swift Kodu: TRHBTR2AXXX

Bu yalnızca bir yardım kampanyası değil…

Bu, insanlığın sesi oldu.

Bu, merhametin ve dayanışmanın adıdır.

Ve bugün, bir çocuğun kaderini değiştirmek elinizde…