YAŞAR TONBAK/ ANKARA-BHA
Beypazarı ilçesinde 456 dolayında öğrencisi bulunan Hatice-Cemil Ercan Fen Lisesi öğrencilerinin yıl sonu Bilişim şenliği sergilerinde, akıllı tabanca kılıfı sergilendi.
Sağlıklı çocuklar için ilk adım Ankara’da atıldı
Okulun yılsonu sergisinde yer alan akıllı tabanca kılıfı, tabanca kılıfına girdiğinde, cipsi okutmadığın sürece kılıfından çıkaramıyorsun. Çipi okuttuğunda tabanca kılıfından çıkarılıyor.
Öğrenciler, geliştirdikleri bu proje ile özellikle polis ve jandarma teşkilatında görev yapan personelin, silahının kılıfından düşmesi, silahın bir başkası tarafından aniden alınması gibi durumlara karşı, cips okutulmadan silahın kılıfından çıkmasının imkânsız hale geldiğini kaydettiler.
Okulun 10.sınıf öğrencilerinden Muhammed Talha Yılmaz, Hayri Efe Ersan ve Ahmet Bora Özker’in yaptıkları akıllı tabanca kılıfı, serginin ilgi odağı oldu.
Okulun sergi bu gün İlçe Milli Eğitim müdür yardımcıları Murat Kılıç ve Hülya Yüzgeç, okul müdürü İdiris Erdoğan ve diğer okul müdürlerinin katılımıyla açıldı:
İlçe Milli Eğitim müdür yardımcıları Murat Kılıç ve Hülya Yüzgeç, akıllı tabanca kılıfı yapan öğrencileri tebrik ederek başarılarını dilerken, sergiyi gezmeleriyle noktalandı.
Sergide, öğrencilerin yaptıkları çalışmalardan örnekler sergilenirken, fen hocalarının da deneyleri görmeğe değerdi.
Ayrıca, Okulun Salih Emre Çalışkan adlı öğrencisi de, Lise öğrencisi olarak “Türkiye memeli hayvanları faunası” üzerine yaptığı çalışması da oldukça beğeni kazanırken, Türkiye’de yaşayan memeli türlerinin, yaşadıkları bölgeleri isimleri ile birlikte Kitap Haline getirmesi de bir lise öğrencisinin yapacağı bir çalışma olarak ortaya koyarken, bu tür çalışmaların Üniversitelerde, yada tez çalışması olarak karşımıza çıktığı, ancak bu sefer bir Lisesi öğrencisinin titiz çalışması sonrasında böylesi güzel bir ürünün ve “Türkiye memelileri Faunası“ olarak tek klasörde toplandığı kaydedildi.
Okul müdürü İdiris Erdoğan, serginin açılışına katılan İlçe Milli Eğitim şube müdürlerine ve diğer okul müdürlerine teşekkürlerini sunarken, Okul olarak bilim şenliği sergisini okulun bahçesi ve salonlarında düzenlendiğini söyledi.
Kocaeli’de 10 noktada yürüyen merdivenlere periyodik bakım
KOCAELİ-BHA
Kocaeli Büyükşehir’in “Çiftçi Şenliği” başlıyor;
Büyükşehir Belediyesi’nin “Dünya Çiftçiler Günü” dolayısıyla bu yıl 10’uncusunu düzenleyeceği “Çiftçi Şenliği”, 10 Mayıs Cumartesi günü Gebze Cumaköy’de gerçekleştirilecek. Çiftçilerin emeğinin taçlandırılacağı etkinliklerin yarışmalar, gösteriler, ödüller ve sürprizlerle dolu geçmesi hedefleniyor.
Sürdürülebilir tarım için her zaman üreticilerin yanında yer alan çiftçi dostu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 2019-2025 yılları arasında mazot, gübre, tohum başta olmak üzere temel girdileri kapsayan 81 destekleme projesiyle üreticilere toplam 1 milyar TL değerinde katkı sağladı. Bu kapsamda Büyükşehir, tarım ve hayvancılığın gelişmesi adına hayata geçirdiği projelerle üreticilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor.
“Dünya Çiftçiler Günü” dolayısıyla bu yıl 10’uncusu düzenlenecek “Çiftçi Şenliği’nde ilk etkinlik, 9 Mayıs Cuma günü İzmit’te düzenlenecek kortej yürüyüşü ile başlayacak. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın yanı sıra protokol üyeleri, ziraat odaları başkanları, muhtarlar ve çiftçilerin katılacağı kortej, saat 14.00’te İzmit Merkez Bankası önünden başlayarak, Cumhuriyet Bulvarı güzergâhından İzmit Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünde tamamlanacak. Mehter Takımı’nın konseri ve halkoyunları gösterilerinin ardından katılımcılara sebze ve aromatik bitki fideleri dağıtılacak, çeşitli ikramlar sunulacak.
Tarım ve hayvancılık alanında faaliyet gösteren kamu kurumları, ziraat odaları, kooperatifler ve birliklerin katkılarıyla Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilen şenlik, 10 Mayıs Cumartesi günü saat 10.00’da başlayacak. Gebze Cumaköy’deki şenlikte, köyler arası halat çekme yarışmaları, çocuk ve yetişkinler için çuval yarışmaları gibi eğlenceli ve ödüllü etkinlikler düzenlenecek. Mehter takımı konseri, halk oyunları ve animatör gösterileri ile çocuklara yönelik oyun grupları da şenliğe renk katacak. Kurulan stantlarda birlik ve kooperatifler faaliyetlerini tanıtırken, firmalar ise tarımsal alet ve ekipmanlarını sergileyecek. Etkinlikte yapılacak çekilişlerle Kocaeli’de hayvan yetiştiriciliği yapan birliklerin ve kooperatiflerin desteği ile çiftçilere kuzu, koç, oğlak, buzağı ve çeşitli tarımsal aletler hediye edilecek.
Şenliğin son bölümünde ise “Çırpınırdı Karadeniz” türküsü ile gönüllerde taht kuran, Azerbaycan Devlet Sanatçısı Azerin sahne alacak. Sevilen sanatçı, seslendireceği birbirinden güzel türkülerle katılımcılara unutulmaz bir konser deneyimi yaşatacak. Konser saat 15.30’da başlayacak.
İstanbul Emniyetinden Ekrem İmamoğlu’na suikast ihbarı açıklaması
ANKARA-BHA
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti Genel Merkezi’nde milletvekilleriyle kahvaltıda bir araya gelmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
“Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın toplantının açılışında yaptığı bir konuşma var. Bu konuşma çerçevesinde Cumhur İttifakı’nın büyük bir inisiyatifle sahip çıktığı ve öncülük ettiği terörsüz Türkiye sürecinin başarıya ulaşması için gereken hassasiyetin gösterilmesini, bütün grubumuzun bu hassasiyet çerçevesine, hassasiyet çerçevesinde gerekli inceliklere dikkat ederek terörsüz Türkiye süreci konusundaki süreci yakından takip etmesini ve bütün illerimizde, bütün teşkilatlarımızla birlikte bu sürece destek verilmesini ifade ettiler.
Ben Cumhurbaşkanımızın iç cephenin güçlendirilmesi çağrısından sonra Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı stratejik ve tarihi çağrı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyle ortaya çıkan ve netice itibariyle bugün Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da bir devlet politikası olarak adlandırılan süreç, bütün yönleriyle takip ediliyor. Gelinen noktada terörsüz Türkiye süreci bir devlet politikasıdır ve bu çerçevede bütün bu hassasiyetler tüm boyutlarıyla takip edilmektedir.
Burada terör örgütünün bütün unsurlarıyla, bütün şubeleriyle ve bütün uzantılarıyla birlikte silah bırakması ve feshini ilan etmesi gerekmektedir. Terör örgütünün feshini ilan etmesiyle ve silah bırakmasıyla birlikte ortaya çıkacak süreç tabii ki yeni bir, çok önemli bir aşamaya işaret edecektir. Bu aşamadan sonra hem bölgede terör örgütlerini, vekalet savaşlarının parçası olarak kullananların, emperyalist denklemlerinin bozulmasına dönük yepyeni bir sayfa açılmış olacaktır ve bu bölge için büyük bir ilham kaynağı olacaktır. Bölgemizdeki kaynamanın, birtakım çatışmaların, fay hatlarının tetiklenmesine dönük bütün kötücül projelerin engellenmesi açısından son derece stratejik olacaktır.
Tabii terörün yıllar içerisinde gerek siyasi sistemimiz üzerinde gerek demokrasimiz üzerinde yarattığı bir yüksek tansiyon var. Terör örgütünün kendini feshetmesi ve silahlarını bırakmasıyla birlikte bu tansiyonun da ortadan kalkması, demokrasimizin daha güçlü bir siyasi enerjiyle donanmasına imkan verecek ve bu çerçevede terörün sona ermesine dönük, terör örgütünün kendisini feshetmesine ve silahları bırakmasına dönük attığı her somut adım, yeni olumlu karşılıkları, yeni olumlu adımları beraberinde getirecektir. Bu çerçevede terör örgütünün kendisini feshetmesi ve silah bırakmasıyla ilgili kararın en kısa zamanda bir an evvel açıklanması son derece önemlidir.
Bu sürecin somut olarak gerçekleşmesi gerekiyor. Sözde kalmaması gerekiyor. Bunun açıklanmasıyla birlikte, bunun somut olarak nasıl hayata geçeceği konusunu devlet kurumlarımız sahada takip edecektir. Sahada bunu organize edecektir. Ve bunun sahada teyit edilmesi, devlet politikasının gereği olarak da devletin başı olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza tabii ki arz edilecektir, rapor edilecektir.”
ANKARA-BHA
Kuruluşu 1913 yılına dayanan ve Türkiye’nin ilk özel sermayeli milli bankası olma unvanını taşıyan Türk Ticaret Bankası, ihracat odaklı yeni yapılanmasıyla yeniden faaliyetlerine başladı. Banka, yıl sonuna kadar 15 şubeye ulaşmayı ve ihracatçılara toplamda 62 milyar liralık finansman desteği sunmayı hedefliyor.
Banka, yenilenen yapısıyla İstanbul’da Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) yerleşkesinde açtığı Avrupa Merkez Şubesi ile resmen hizmet vermeye başladı. Tanıtım toplantısında Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, TİM Başkanı ve banka yönetim kurulu başkan vekili Mustafa Gültepe, Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı ve Genel Müdür İlker Yeşil hazır bulundu.
Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin kalkınma stratejisinin temelini yatırım, üretim ve ihracatın oluşturduğunu vurguladı. Türk Ticaret Bankası’nın ihracatçılara özel çözümlerle klasik bankacılığın ötesine geçtiğini belirten Ağar, “Bu banka sadece mevduat toplamakla kalmayacak, ihracatçılarımıza hızlı, doğrudan ve uygun finansman sunacak bir yapı olacak. İhracat vizyonumuzun finansal taşıyıcısı olacak” dedi.
Gram altın yükselişte: 4 bin 175 liradan işlem görüyor
TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise konuşmasında bankanın Türkiye ihracat ailesine katılmasının stratejik bir adım olduğunu ifade etti. Türk Ticaret Bankası’nın yalnızca kredi veren bir kurum değil, aynı zamanda teminat sorunlarına alternatif çözümler sunan bir iş ortağı olacağını belirten Gültepe, “Katma değerli üretim ve ihracat, ekonomimizin lokomotifidir. Bu yeni yapılanma, ihracatçının ihtiyaç duyduğu uzun vadeli ve uygun maliyetli finansmana erişimini kolaylaştıracak” diye konuştu.
Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı da bankanın yeni dönem vizyonunu paylaşarak, odak noktalarının ihracatçının finansmana erişimini kolaylaştırmak ve küresel rekabet gücünü artırmak olduğunu söyledi. Balcı, “Bu sadece bir yeniden açılış değil, aynı zamanda Türkiye’nin ihracat odaklı kalkınmasında önemli bir dönüm noktasıdır. Bankamız, finansal hizmetlerin yanı sıra danışmanlık desteğiyle de ihracatçının yanında yer alacak” dedi.
Genel Müdür İlker Yeşil ise Türk Ticaret Bankası’nın ihracatçılar için özelleştirilmiş hizmetler sunmaya başladığını belirterek, şu anda 4 şube ve 270 çalışanla hizmet verdiklerini aktardı. Yeşil, 2025 yılı sonunda 15 şubeye ulaşmayı planladıklarını ve yıl sonuna kadar 62 milyar TL kredi hacmine erişmeyi hedeflediklerini açıkladı.
Mart sonu itibarıyla yaklaşık 20 milyar liralık finansman desteği sağladıklarını bildiren Yeşil, 550 ihracatçı firmaya kredi limiti tahsis edildiğini, bu sayının yıl sonuna kadar 1.500’e çıkarılmasının planlandığını söyledi.
Yeşil ayrıca, “Amacımız sadece finansman sağlamak değil, ihracatçının büyüme yolculuğunda onunla birlikte yürüyen bir iş ortağı olmak” ifadesini kullandı.
ANKARA-BHA
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Kadıköy’de apartman dairesinde çıkan yangında bir kişi hayatını kaybetti
“Güç aldıkları devleti, o güç diye bildikleri zehirle öldürüyor. Devleti var eden ve devletin varlık sebebi olan bu milleti de öldürüyor. Bu binilen ağacın dalını kesmek değil, bütün ormanı yok etmektir. Artık yoksulluğu, aylık enflasyonu dahi açıklandığında hatırlıyoruz. Türkiye, yoksulluğunu dahi konuşamaz hale gelmiştir. Bu oranları dert edinip araştıranlar ve sorgulayanlar, ‘O rakamlar öyle değil; böyledir’ diyenler dahi soruşturuluyor, hapse atılıyor. Aylık enflasyon yüzde 3; yıllık ise yüzde 37 diyorlar. Ev fiyatları ise bir yılda yüzde 70 artmış. Sen neden bahsediyorsun? Bir ayda 57 milyar dolar yaktılar ‘Tutuklamanın etkisi de birkaç günde geçti’ diye masal anlatıyorlar. Sen kime ne anlatıyorsun Recep Tayyip Erdoğan? ‘Sanayici üretemiyorum’ diyor Erdoğan. Esnaf, ‘sattığımı yerine koyamıyorum’ diyor, hatta Cumhurbaşkanı yardımcısı bile çıkıp, ‘Ben bu ortamda param olsa faize yatırırım’ diyor. Çiftçi, ‘ekemiyorum, eksem de satamıyorum’ diyor, işçi, ’emeğimin karşılığını almıyorum’; işsiz, ‘iş bulamıyorum’, emekli ‘yaşayamıyorum’ diyor. Bunlar çıkmış, ‘her köşeye vergi memuru dikeceğim’ diyor.
Ekonomide tablo bu da adalette farklı mı? Yıllardır ama bilhassa son bir yıldır; gizli tanıklarla doldurulan içi boş soruşturmalarla, ülkem boğuluyor. Milletimizin, üzerine kabus gibi çöken bu iktidar, gururlarla, onurlarla, hayatlarla oynuyor. Bu büyük Millet, yoksulluk kırbacıyla zayıflatılmak, korku sopasıyla susturulmak isteniyor. İşte kırıp atacağımız bunlardır. Bu iki zincirdir. Yapacağız, çünkü inanıyoruz ve başaracağız çünkü çareyi biliyoruz, İYİ’ler biliyor. Bugün saray iktidarının hepimizi uğraştırdığı, oyaladığı gündemler, gece gündüz televizyonlarda tartışılan meseleler, hangi yaraya merhem, hangi derdimize dermandır? Bize zehir olan, onlara ilaçtır! Geçen yıl yaptığım konuşmanın ikinci başlığı ve çağrısı buydu. İktidarın, eli değnekli gazetecilerinin ağzıyla millete zerk ettiği ‘sözde Yeni anayasaydı’. Hukuksuz, adaletsiz, üstelik ekmeksiz bir millete ‘Yeni anayasa’ demek ancak abesle iştigaldir demiştim. Bu hükümet yeni anayasa derken ‘Ekmek bulamıyorsanız anayasa yiyin’ demektir. Eli değnekli gazeteciler demişken, televizyonları açıyorsunuz, Allah’ın her günü, Vatan Caddesi’ndeki Emniyet’ten, Çağlayan’daki Adliye’den, Silivri’deki zindandan canlı yayın yapılıyor. İktidara karşı olan kim varsa, bir sebeple alınıp Vatan Emniyete götürülüyor. İşin en acı tarafı ne biliyor musunuz; vatan yahut Silistre diye başlayan hikayemizin geldiği nokta: Vatan yahut Silistre gitmiş Vatan yahut Silivri gelmiştir.
Her beş yılda bir dönüp dolaşıp buraya geliyorlar. Sadece ortak değişiyor, ama yol ve yöntem değiştirmiyorlar. Ortaklar değişiyor. Ve her buraya geldiklerinde, torba yasalar, yargı paketlerinden başlıyor, ne hikmetse Anayasa’ya varıyorlar. Tanımadıkları, çiğnedikleri, askıya aldıkları Anayasa’yı da zaten hiç uygulamıyorlar. Tek arzuları iktidar; tek bildikleri yetki. Yetki, yetki, yetki daha çok yetki… Şimdi o yeni Anayasa projesini genişlettiler. Artık içerisinde İmralı vardır, Kandil vardır. Güneyde ebeliğini yaptıkları müstakbel yeni teröristan’ın taslakları vardır. Tekrarlıyorum ve hatırlatıyorum. Çünkü bu son kalkışmaya, büyük ihanetin son saldırısına, Bizi, yine, Yeni Anayasa zokasıyla getirdiler. Sonra ne mi yaptılar? Kayyum siyasetine başladılar. Bizlere demokrasi dersleri verirken, o gün canları hangi belediyeyi istiyorsa, gözlerine hangi ili, ilçeyi kestirdilerse oraya kayyum atadılar. Bunu yaparken terörü bahane ettiler, sonunda terörist başına utanmadan el uzattılar. Demokrasi dediler, hatta iki gün önce de ‘Terörsüz Türkiye ile demokrasimiz üzerindeki siyasi tansiyon kalkacak’ diye buyurdular. Ben size işin doğrusunu söyleyeyim: Demokrasimiz üzerinde bir tansiyon problemi yoktur. Çünkü demokrasimizin nabzı yoktur. Hasta kaybedilmiştir. Neden biliyor musunuz? Ben söyleyeyim, çünkü, Cumhuriyet’e kastedilen yerde, önce demokrasi ölmüştür. Çünkü, cübbelere düğme dikilen yerde, önce adalet ölmüştür. Adalet de demokrasi öldüyse Cumhuriyeti öldürmek isteyenler vardır, onların karşısında set olmaya devam edeceğiz.
Türkiye’yi 23 yıldır yönetenler, sadece demokrasimizi yıkmadılar, sadece hudutlarımızı da yıkmadılar. Anayasamızı yıkmadılar. Vicdan duvarlarını da yıktılar. Sadece ormanları kesmediler, fikir ve irfan damarlarımızı da kestiler. Sadece dereleri, tarlaları kurutmadılar, üzülerek söylüyorum, ahlakı da kuruttular. Yerleştikleri bataklığı böyle yarattılar. Evet, bu kuruyan yerde ise bugün bataklık vardır. Bugün bir şehit cenazesi alt yazıyla geçiştiriliyorsa ve aynı anda başka bir cenazede terörist başının çağrısı okunuyorsa. O çürümüşlüğü tedavi edecek şey bellidir, bir tercihte bulunmak gerekmektedir. Bizimkisi bellidir. Toplu iğne babama batar diye, babasının resmine bile kıyamayan 4 yaşındaki Alya’nın, acının içinden çıkardığı saf ve temiz sevgi de var halen bu topraklarda yaşamaktadır.
Biz bugün buradayız. Bizlerin onu yeşertecek vicdanı da var. Bu vicdanın zerresine halel getirmeyeceğiz. And olsun ki Alya’nın acısından taşan o sevgiyle bu aziz vatanı biz yükselteceğiz. Altını çizmek isterim, biz herkesin yüzüne, herkese açıktan konuşanlarız. Kamera önünde ve arkasında başka pozumuz yoktur. Ve bunları söylerken, kimse benden, bizden, ölünün arkasından ileri geri konuşmak da beklemesin. Ben neysem oyum, neyi temsil ediyorsam onu dile getirmekle mükellefim. Bize, tanımadığımız bir cenazenin geçişinde bile saygıyla durmayı öğrettiler. Peygamber efendimizin ‘ölülerinizi hayırla yad ediniz’ tembihi de bu mükellefiyetin ve örfümüzün gereğidir. Ancak hayırla yad etmek demek, hayırla anılamayacak eylemleri de bir ölünün arkasına saklanarak, geçer akçe sayacağız demek değildir. İnsana nezaket ve saygı, öncelikli tavrımızdır. İkinci sırada, vatandaş olmak gelir. Hak ve hukuk bakımından eşitiz sayarım. Üçüncüsü ise fikirler düzlemidir ki, bizim mücadele alanımız budur. Arzu ettiğimiz siyaset, demokrasi ve Türkiye özlemi budur.”