ANKARA-BHA

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan tahminlere göre, hafta sonu boyunca Türkiye’nin büyük bölümünde yağışlı hava etkili olacak. Bugün, ülke genelinde parçalı ve çok bulutlu hava hakim olacak. Marmara’nın doğusu, Güney ve İç Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile öğle saatlerinden sonra Tekirdağ ve Çanakkale çevrelerinde aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlar bekleniyor.

Yarın, ülke genelinin parçalı ve çok bulutlu olmasının yanı sıra, İç Anadolu, Akdeniz, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun doğusunda yağışlı hava etkili olacak. Yağışlar, sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde, Akdeniz’in iç kesimleri ile İç Anadolu’nun güneyinde yerel olarak kuvvetli olacak.

Pazar günü ise Türkiye’nin büyük bölümü parçalı ve çok bulutlu bir hava ile karşılaşacak. Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun doğusu ve güneyi, Doğu Anadolu Bölgesi ile Akdeniz Bölgesi’nin tamamında sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlar bekleniyor.

Hafta sonu boyunca hava sıcaklıkları ise mevsim normalleri civarında seyredecek. Ankara’da 19, İzmir’de 27, İstanbul’da 19, Samsun’da 17, Antalya’da 23, Diyarbakır’da 26, Adana’da ise 23 derece civarında olması öngörülüyor.

ANKARA-BHA

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin açılan davanın yargılamaları sürüyor. Cinayetle ilgili olarak 6’sı tutuklu, 12 sanık ile 3 suça sürüklenen çocuk hakkında “suçluyu kayırma” suçundan dava açılmıştı. Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar Birsen, Fuat ve Maşallah Güran, Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya ve Muhammed Kaya ile tutuksuz sanıklar Şeyma Kaya, Hediye Güran, İbrahim Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran’ın yanı sıra suça sürüklenen çocuklar R.A., M.G. ve İ.K. da hazır bulundu.

Duruşmaya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) avukatları da katıldı. Mahkeme, Cumhuriyet savcısının, sanıklar hakkında 6 aydan 5’er yıla kadar hapis cezası talep ettiği mütalaayı okumasıyla devam etti. Savcı, 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamını da talep etti.

Tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nden, cezaevi nakil araçlarıyla ve geniş güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi. Duruşmanın kapalı şekilde gerçekleştirilen üçüncü oturumunda, taraflar ve avukatlar hazır bulundu.

ANKARA-BHA

Prof. Dr. Zakir Avşar, “TEKNOFEST: Gökyüzüne Uzanan Eller” başlıklı yazısında özetle şunları söyledi:

“Her neslin bir hikâyesi, anlatısı var; içinde acıları, kederleri de, kıvanç ve övünçleri de barındıran…

Kimi milli mücadeleden gelir, cumhuriyeti kuran, büyüten ve yaşatan kuşaklarda yer almıştır, kimi demokrasiyi, çok partili hayatı yeşertmek için çaba göstermiştir… Kimi darbelere maruz kalmış, kimi anarşinin ve terör ikliminin içinde hayatta kalmaya uğraşmıştır… Kimi kendisine 68 kuşağı der, kimi 80 sonrası nesillerin apolitikliğinden şikâyet eder. Kimi Menderes ile, Demirel ile, Özal ile, Erbakan ile ülkeye taş taş üzerine kurmaya uğraşmış, kimileri de Recep Tayyip Erdoğan ile yol arkadaşı olmuş ve ülkeye çağ değil, çağlar atlatanlar arasına girmiştir…

Şimdi hikayesini yazan, kendi anlatısını oluşturan yeni bir kuşak var: Teknofest Kuşağı…, Bu kuşak, bir değil birkaç nesli barındırıyor içinde… İlkokuldan başlıyor, orta okul, lise, üniversite, lisans üstü devam ediyor… Toplumun tüm kesimlerini kapsıyor, hepsini bilgiye ve bilime aşina olmanın ötesinde aşk ile bağlı hale getiriyor…

Teknofest pek çok insanın ekranlardan gördüğü, metinlerden okuduğu, dışardan ithal ile edinilen bilgi, bilim, teknolojiyi ve bunlara bağlı gelişmeleri parmaklarımızın ucuna getirdi.

Gençlerimiz hayallerini mühendislikle buluşturdu, yapılamaz, olmazı tanımaz hale geldi… Çünkü gençlerimizin ufku, hayal gücü + teknik beceri ile bir başka Türkiye’nin olabileceği yerlere ulaştı…

Gençlerimiz için tek gerçek var artık: “Hayal et, kodla, uçur, gönder, üret.”

Teknofest’i küçümseyen bazı zavallılar çıkabiliyor, geleceği ıskaladıklarının farkında değiller. Bilmeleri gereken şu ki, bu sadece bir festival, fuar değil; sadece roket yarışı, İHA gösterisi değil; bir zihniyet devrimidir, bu bir medeniyet projesidir, bu Türkiye Yüzyılı’dır…”

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN…

ANKARA-BHA

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda KOSGEB Kapasite Geliştirme Destek Programı’na dair güncel bilgileri kamuoyuyla paylaştı.

Programın ikinci başvuru döneminin bugün itibarıyla başladığını duyuran Kacır, işletmelere 20 milyon TL üst limite kadar, 36 ay vadeli finansman sağlanacağını, bu finansman için de 20 puanlık faiz ve kar payı desteği sunulacağını belirtti.

Kacır açıklamasında, “Bu yılın ilk başvuru döneminde 877 işletmenin projesi, toplam 19,4 milyar liralık yatırım tutarıyla destekleniyor,” ifadelerini kullandı.

KOBİ’lerin dijitalleşme, verimlilik, ihracat ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda gelişmesini hedeflediklerini belirten Bakan Kacır, “Daha güçlü, daha üretken Türkiye için KOBİ’lerimizin yanındayız,” dedi.

İkinci başvuru dönemi 30 Haziran’a kadar sürecek. Programa ilişkin detaylara http://kosgeb.gov.tr adresinden ulaşılabiliyor.

ANKARA-BHA

Bitkiler sessiz görünse de aslında düşündüğümüz kadar pasif değiller. İsrail merkezli bir araştırma ekibi, stres altındaki bitkilerin insan kulağının algılayamayacağı düzeyde ultrasonik tıklama ve patlama sesleri yaydığını ortaya çıkardı.

Araştırmacılar, domates ve tütün bitkilerini farklı koşullarda kayıt altına aldı. Sağlıklı bitkilerin neredeyse hiç ses çıkarmadığı tespit edilirken, susuz kalan ya da sapı kesilen bitkilerin saatte 30 ila 50 tıklama arasında değişen sayılarda ses yaydığı belirlendi. Üstelik bu sesler bir metreden fazla uzaklıktan dahi kaydedilebiliyor.

Uzmanlara göre bu sesler, çevredeki böcekler ya da diğer hayvanlar tarafından duyulabilir ve bu durum doğada karmaşık bir akustik iletişim ağı bulunduğuna işaret edebilir. Ayrıca bu sesler, aynı ortamda bulunan diğer bitkiler için bir tür “tehlike sinyali” olabilir.

Ses kayıtları sadece domates ve tütünle sınırlı kalmadı. Buğday, mısır, üzüm, kaktüs ve bazı yabani otlarda da benzer sesler gözlemlendi. Araştırma, bitkilerin stres altında yalnızca kimyasal değil, aynı zamanda akustik sinyallerle de çevrelerine tepki verdiğini gösteriyor.

Bilim insanları bu seslerin tarım teknolojilerinde devrim yaratabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtiyor. Geliştirilecek algoritmalar sayesinde, çiftçiler bitkilerin susuzluk gibi stres sinyallerini daha erken tespit edebilir ve böylece daha verimli ve bilinçli sulama yöntemleri uygulanabilir.