ANKARA-BHA

1 Ocak 2016 tarihinden itibaren dağıtılmaya başlanan yeni tip sürücü belgeleriyle eski tip ehliyetlerin değiştirilmesi için tanınan süre 31 Temmuz 2025’te sona eriyor.

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden alınan verilere göre şu ana dek 31 milyon 643 bin 355 kişi ehliyetini yenilemiş durumda. Ancak halen 4 milyon 237 bin kişi eski tip sürücü belgesini kullanmaya devam ediyor.

Bu kişilerin, 31 Temmuz’a kadar başvuru yapmamaları halinde, 1 Ağustos 2025 itibarıyla ehliyetleri geçersiz hale gelecek.

Ağustostan sonra yenileme ücreti katlanacak

Şu an için eski ehliyetlerin yenilenmesi yalnızca 15 liraya mal oluyor. Ancak 1 Ağustos 2025 itibarıyla bu ücret B sınıfı ehliyetler için 7 bin 438 liraya yükselecek.

Bu fark, ehliyetini son 3 ay içinde yenilemeyen kişilerin 7 bin 423 lira fazla ödeme yapmak zorunda kalabileceği anlamına geliyor. Bu nedenle uzmanlar, yoğunluk oluşmadan önce nüfus müdürlüklerine başvurulmasını tavsiye ediyor.

Başvuru süreci nasıl işliyor?

Ehliyet yenileme işlemi için vatandaşlar, “nvi.gov.tr” internet sitesi, Alo 199 hattı veya mobil uygulama üzerinden randevu alabiliyor. Başvuruda bulunacakların hazırlaması gereken belgeler ise şöyle:

• Mevcut (eski tip) sürücü belgesi
• 15 TL başvuru ücretinin ödendiğine dair belge
• Yetkili kurumlardan alınmış sürücü sağlık raporu
• Son 6 ay içerisinde çekilmiş bir biyometrik fotoğraf
• MERNİS sistemine kayıtlı açık adres bilgisi

Yeni sürücü belgeleri, başvuru sonrası Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanarak PTT aracılığıyla vatandaşların adresine gönderiliyor.

Bu süre zarfında, geçici sürücü belgesi ile araç kullanımı mümkün oluyor. Geçici belgeler nüfus müdürlüklerinden ya da e-Devlet sistemi üzerinden temin edilebiliyor.

ANKARA-BHA

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos 2023’te kaybolan ve 19 gün sonra cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili davada, savcı mütalaasını tamamladı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma sonucu 6’sı tutuklu, 3’ü suça sürüklenen çocuk olmak üzere toplam 15 kişi, “suçluyu kayırma” suçundan yargılanıyor. Savcı, sanıklar için 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep etti.

Savcı, tutukluluk hallerinin devamını istedi

17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, savcı 10 sayfalık mütalaasında, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Savcı, sanıkların ifadelerinin çelişkili ve tutarsız olduğunu belirterek, yargılamada netleşen maddi delillerle uyuşmayan beyanlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu vurguladı.

Savcı, 15 sanığın her birinin “suçluyu kayırma” suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasını talep etti. Mütalaada, sanıkların tutukluluk halinin devam etmesi gerektiği, suça sürüklenen çocuklar hakkında ise adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi önerildi. Ayrıca, sanıkların hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedilmesi durumunda, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi gereğince belli haklardan yoksun bırakılmaları talep edildi.

Savcı mütalaasında şu ifadelere yer verdi:

“Yukarıda izah edilen nedenlerle üzerlerine atılı suçluyu kayırma suçunu işleyen sanıklar Barış Güran, Birsen Güran, Fuat Güran, Hediye Güran, İbrahim Halil Güran, Kurtuluş Güran, Maşallah Güran, Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya, Muhammed Kaya, Ömer Faruk Güran ve Şeyma Kaya’nın eylemlerine uyan TCK’nın 283/1,53/1 ve 63 maddeleri uyarınca, SSÇ’ler İ.K., M.G.’nin eylemlerine uyan TCK’nın 283/1,31/3,63 maddeleri ile Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, SSÇ R.A.’nın eylemine uyan TCK’nın 283/1,31/2,63 maddeleri ile Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına ve atılı suçun vasıf ve mahiyeti, suç için kanunda öngörülen ceza miktarı, sanıkların suçluları kayırmak amacıyla gerektiğinde gerçeğe aykırı delil de üretmek suretiyle eylemde bulunmaları hususu göz önüne alındığında delil karartma ve kaçma şüphesinin varlığı nazara alınarak hükümle birlikte tutuklu sanıklar Birsen Güran, Fuat Güran, Maşallah Güran, Mehmet Şevket Kaya, Mehmet Selim Atasoy ve Muhammed Kaya’nın tutukluluk hallerinin ayrı ayrı devamına, Sanıklar Kurtuluş Güran, Ömer Faruk Güran ve suça sürüklenen çocuk M.G. hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamına, sanıkların ve suça sürüklenen çocukların gerçekleştirdikleri eylemin niteliği, olayın oluş biçimi, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak haklarında TCK 62. Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, mahkemeniz nezdinde adli emanete kayıtlı materyallerin dosyada delil olarak saklanmasına, sanıkların işlemiş oldukları suçun kasti suç olması nedeniyle haklarında hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmolunması durumunda 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin 1. Fıkrası gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına, suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması, mahkemenizin gerekli görmesi halinde 5395 sayılı kanunun 5. maddesindeki koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanmasına, suça sürüklenen çocukların ve sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin 5237 Sayılı Kanunun 63. maddesi gereğince cezalarından mahsubuna, 5237 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 325/1 maddesi gereğince tüm yargılama giderlerinin sanıklardan ve suça sürüklenen çocuklardan tahsiline karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur.”

ANKARA-BHA

Fransa, Ay ve Mars görevlerinde astronotlara sürdürülebilir gıda sağlamak amacıyla geliştirdiği “Lunar Hatch” projesi kapsamında, levrek balıklarını uzayda yetiştirmeyi planlıyor. Fransa’nın güneyindeki Palavas-les-Flots kentinde bulunan bir araştırma merkezinde yürütülen çalışmalar, döllenmiş levrek yumurtalarının uzaya gönderilmesiyle başlayacak.

Projenin lideri olan Fransa Ulusal Okyanus Araştırma Enstitüsü’nden deniz biyoloğu Dr. Cyrille Przybyla, balığın yüksek protein içeriği ve sindirilebilirliği sayesinde uzun görevlerde astronotların kas kaybını önlemede etkili bir besin olacağını belirtti.

Lunar Hatch projesi kapsamında, levrek yumurtaları uzaya fırlatılacak ve yumurtadan çıkan balıklar, ilk etapta yalnızca gözlem altında tutulacak. Bu süreçte aynı yumurtaların Dünya’daki kardeşleri kontrol grubu olarak izlenecek. Uzun vadede hedef, Ay yüzeyinde kapalı döngü bir sistemle balık üretimini sürdürmek.

Kapalı devre gıda zinciri kurulacak

Ay’da kurulması planlanan sistemde, buzdan elde edilecek suyla doldurulacak akvaryumlar, balık atıklarının mikroalg üretiminde kullanılması, alglerin ise diğer canlılara yem olarak verilmesi öngörülüyor. Balık dışkıları solucanlar ve karidesler tarafından işlenecek, bu canlılar da yeniden balıklara yem olacak şekilde sistem döngüsel hale getirilecek.

Uzayda gıda üretimi için bir ilk

Daha önce de çeşitli balık türleri uzaya gönderilmişti. 1973’te Apollo görevinde ve 1976’da Sovyet Salyut istasyonunda yapılan deneylerin ardından, 2015’te zebra balıkları ISS’e gönderilerek mikro yerçekimi altında kas kaybı araştırılmıştı. Ancak Lunar Hatch, sadece bilimsel gözlemle sınırlı kalmayıp düzenli gıda üretimini amaçlayan ilk proje olma özelliğini taşıyor.

Uzay görevine katılma hedefi

2016 yılında ESA’nın “Ay Köyü” projesi için geliştirilen Lunar Hatch, 2018 sonunda CNES’ten destek aldı. Proje kapsamında yapılan simülasyonlar, döllenmiş yumurtaların roket kalkışındaki titreşimlerden etkilenmediğini ortaya koydu. Şimdi hedef, bu bulguları uzayda gerçek bir görevle doğrulamak.

Fransız araştırma ekibi, NASA ve CNES’in fırlatma programlarında yer almayı umuyor. İlk görev tarihi henüz netleşmedi. Öte yandan, Çin’in de benzer bir balık üretim projesi üzerinde çalıştığı biliniyor.

Dr. Przybyla, Lunar Hatch projesinin sadece uzayda değil, Dünya’da da çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından önemli katkılar sağlayabileceğini belirtti. Proje, izole topluluklar için gıda güvenliği sağlayacak sistemlerin geliştirilmesinde örnek teşkil etmeyi amaçlıyor.

ANKARA-BHA

Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS) kayıtlı ve başvuru şartlarını sağlayan 668 arı yetiştiricisine toplam 65 bin 840 kilogram arı yemi yüzde 75 hibeli olarak dağıtıldı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkentte hayvancılığa destek vermek ve ülke ekonomisine katkı sağlamak amacıyla yerli üreticilere yönelik kırsal kalkınma desteklerine hız kesmeden devam ediyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, arı yetiştiricilerini desteklemek ve küresel iklim krizinin olumsuz etkilerini ekonomik düzeyde azaltmak amacıyla Fondan Arı Yemi desteğini üreticilerle buluşturdu.

668 arı yetiştiricisi yararlandı

Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS) kayıtlı olan ve aktif olarak arıcılık faaliyetini sürdüren tüm arıcıların faydalandığı yüzde 75’i hibe yüzde 25’i çiftçi katkı paylı olarak gerçekleştirilen destekten, başvuru şartlarını sağlayan 668 arı yetiştiricisi yararlandı.

Toplam 65 bin 840 kilogram fondan arı yemi, yetiştiricilerin kovan sayılarına göre belirlenen oranlarda dağıtıldı.

ABB’ye teşekkür

Yerli üreticilere verdiği desteklerden dolayı ABB’ye teşekkür eden arı üreticileri, memnuniyetlerini şu sözlerle dile getirdi:

-Nalan Toprak: “3 yıldır arı üreticiliği yapıyorum. Verilen desteklerden dolayı çok mutluyum ve bunun için Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum.”

-Faruk Geylani: “15 yıldır hobi olarak arı üreticiliği yapıyorum. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu bu katkıyı değerli görüyorum, maliyetlerin yüksek olduğu bu ortamlarda fondan arı yemi desteği olması arıcılar açısından avantajlı bir durum.”

-Murat Büyükada: “Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu bu desteklerden dolayı çok mutluyuz.”

ANKARA-BHA

Sovyetler Birliği tarafından 1972 yılında Venera programı kapsamında fırlatılan ve Venüs’e iniş yapmak üzere tasarlanan bir uzay sondasının, yaklaşık 53 yıl sonra Dünya atmosferine kontrolsüz şekilde giriş yapabileceği bildirildi. Uzmanlar, yeniden girişin 9-10 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleşmesini öngörüyor.

Hollandalı uydu izleme uzmanı Dr. Marco Langbroek’in aktardığına göre, söz konusu iniş kapsülü, başarısız bir görev sonucu Dünya yörüngesinde kaldı ve şimdi atmosfere geri dönüş sürecine girmiş durumda. Kapsülün yaklaşık 1 metre çapında ve 500 kilogram ağırlığında olduğu belirtiliyor.

Yanma ihtimali düşük, etki meteor gibi olabilir

Venera sondasının iniş kapsülü, Venüs’ün zorlu atmosfer koşullarına dayanacak şekilde üretildiğinden, Dünya atmosferine girişte tamamen yanma ihtimalinin düşük olduğu ifade ediliyor. Uzmanlar, kapsülün saatte 250 kilometreyi bulabilecek bir hızla atmosfere girmesi durumunda meteor benzeri bir çarpışma etkisi yaratabileceğine dikkat çekiyor.

Langbroek, kapsülün paraşüt sistemine sahip olduğunu ancak bu sistemin çalışıp çalışmadığının bilinmediğini söyledi. “Eğer yeniden girişten sağlam çıkarsa, yere sert bir çarpışla düşebilir,” dedi.

Düşüş noktası belirsizliğini koruyor

Gözlemler, kapsülün 51.7 derecelik bir yörünge eğimine sahip olduğunu ve bu nedenle 52 kuzey ile 52 güney enlemleri arasında herhangi bir noktaya düşebileceğini gösteriyor. Bu coğrafi bant, Birleşik Krallık’tan Yeni Zelanda’ya kadar uzanan geniş bir alanı kapsıyor.

Uzmanlar, düşüşün kesin zamanını ve konumunu belirlemek için izleme çalışmalarını sürdürüyor. Dr. Langbroek, “Zaman yaklaştıkça belirsizlik azalacak ancak yeniden giriş anında dahi tam konum tahmini yapmak güç olabilir” açıklamasında bulundu.