ANKARA-BHA

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), önceki Belediye Başkanı Melih Gökçek döneminde SOS Vakfı’na tahsis edilen Kocatepe Kültür Merkezi’ni tahliye ettirdi. ABB, sözleşmesi 3 Aralık 2023’te sona eren vakfın, 16 ay boyunca merkezi boşaltmaması üzerine hukuki süreç başlattı ve yaklaşık iki hafta önce tahliyeyi tamamladı.

Melih Gökçek’in eşi Nevin Gökçek’in onursal başkanlığını yürüttüğü SOS Vakfı’na 10 yıllığına verilen kültür merkezi, vakıf tarafından düğün salonu, sergi salonu, kitap evi, kafe ve konferans salonu gibi gelir getirici alanlar olarak işletildi. ABB, vakfın bu alanlardan haksız kazanç elde ettiğini, bazı bölümlerin üçüncü kişilere piyasa bedeline kiralandığını belirtti.

Kira piyasa değerinin çok altında kaldı

ABB’nin açtığı dava kapsamında hazırlanan Aralık 2021 tarihli bilirkişi raporuna göre, kültür merkezindeki alanların aylık rayiç kira değeri 1 milyon 315 bin TL olarak belirlendi. Ancak vakıf, belediyeye yılda sadece 400 bin TL kira ödedi. Vakfın, kiraladığı alanlardan birini ise üçüncü kişilere aylık 180 bin TL bedelle alt kiracıya verdiği belirlendi.

Gökçek ailesine yönelik ayrıcalıklar mercek altında

ABB, Gökçek döneminde SOS Vakfı’na sağlanan diğer kamu kaynaklı ayrıcalıkları da gündemine aldı. Melih Gökçek’in görevden ayrılmasından 13 gün önce, Çamlıdere’deki Ankara Evi’nin vakfa aylık 569 TL bedelle 10 yıllığına kiralanması da tepki çeken uygulamalardan biri oldu. Belediye, bu taşınmazı da süreç sonunda vakıftan tahliye etti.

Vakfın yöneticisi, Gökçek döneminde Kent Estetiği Daire Başkanlığı yapan Adil Öksüz’ün yeğeni Ömer Öksüz olarak kayıtlara geçti. 2012 yılında “kamu yararına çalışan vakıf” statüsü alan SOS Vakfı, bu sayede vergi muafiyetinden de yararlanıyor.

Belediye diğer taşınmazlar için de harekete geçti

ABB, SOS Vakfı’na tahsis edilen ve halen vakfın kullanımında bulunan diğer taşınmazlar için de inceleme başlattı. Hacıbayram’daki belediye çarşısı, Dikmen Vadisi’ndeki bir bina ve Mavi Göl Otoparkı gibi birçok yerin kamu yararına aykırı şekilde kullanıldığı öne sürülüyor. Belediye, bu taşınmazların da tahliyesi için hukuki girişimlerini sürdürüyor.

Hakan BAKAR/SİVAS-BHA

LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı tarafından kurulan ve bağışlarla inşa edilen LÖSANTE Hastanesinin 10. kuruluş yıl dönümünü kutlayacak.

LÖSANTE’nin kuruluş yıldönümü 7’den 70’e Ankaralıların katılımıyla şenlik havasında yaşanacak.

Etkinlikte, LÖSEV yöneticileri ve LÖSANTE çalışanları, lösemi ve kanser tedavisi devam eden çocuklar ve aileleri, gönüllüler ile bağışçılar bir araya gelerek on yıllık başarı öyküsünü coşkuyla paylaşacak.

Birçok sürprizin olacağı etkinlikte, DJ performansı, canlı müzik ve birbirinden güzel dans gösterileri etkinliğe renk katacak.

LÖSEV ve LÖSANTE Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, “Yıllar önce “Bir Tuğla da Sen Koyar mısın?” diye seslenerek çıktığımız bu yolda tüm engellemelere rağmen, ülkemizin en güvenilir, itibar endeksi en yüksek kuruluşu haline geldik ve yüzbinlerce hayata dokunduk. 10 mayıs 2025, cumartesi kutlamamıza davet ediyoruz. Sizi aramızda görmek bizlere güç, ülkemize umut verecektir.” diyerek tüm Ankaralıları yıldönümü kutlamasına davet etti.

Etkinlik Detayları ise şu şekilde:

• Tarih: 10 Mayıs 2025, Cumartesi

• Saat: 14:00

• Yer: LÖSANTE Hastanesi Yerleşkesi (İncek, Ankara)

GİRESUN-BHA

Harşit Vadisi Platformu, bölgenin en büyük sorunu olan Tirebolu Torul Yolunun yapılması ve vahşi madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak Haziran ayında iki büyük eylemi düzenleme hazırlığı yapıyor.

Harşit Vadisi Platformu Başkanı Çınar Çetinkaya gündemlerindeki konularla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi;

“Giresun ve Gümüşhane bölgemizde, bizlerin tespit ettiği birçok sorunlarımız vardır. Bu sorunları sürekli devlet hükümet, muhalefet, halk nezdinde gündeme getirmemize rağmen maalesef devlet ve hükümet tarafından olumlu bir yaklaşım görememiş bulunmaktayız. Devletimizden çare beklediğimiz bu sorunları bizlerin iyi bilmesine rağmen, bu sorunları bilmezlikten gelen, göz ardı eden, gündemine bilhassa almayan bölgemizin siyasi kişilerini de gayet iyi biliyor ve tanıyoruz.

“Bölgenin sakini değil, sahibiyiz”

Bizler bu bölgenin sakini değil, sahibiyiz. Sahip olduğumuz bu ata topraklarımızı torunlarımıza miras bırakacak olan kişileriz. Bizlerin de devlet ve hükümete söyleyecek çok sözümüz var. Bunları söyleyeceğiz, dertlendiğimiz konulara çareler arayacağız, çalmadık kapı bırakmayacağız.

Bizleri sadece bölgenin duyarsız sakinleri olarak görüp, yukarıdan bakanlar, kendilerini bölgemizin sahibi zannederek talep ve isteklerimizi dikkate almayanlar, dertlendiğimiz konulara sahip çıkmayanlar halkın gücü karşısında mutlaka dersini alacaklardır.

“Tirebolu Torul Yolu yatırım programına alınmalı”

7 yıldır Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı masalarında bekleyen tasdikli İyileştirilmiş Tirebolu Torul Yolu Projesinin acilen hükümet Yatırım Planına alınmasıdır. “Deprem oldu paramız yok” gerekçesiyle bizlere ret cevabı veren bahane üreten siyasilere verdiğimiz mesaj, “Paranız yoksa bu projeyi alın koyun hükümetin yatırım planına, 1000 TL de ödenek koyun, önümüzde ki yıllar paranız olduğunda ihale edersiniz” dememize rağmen bizlere gülüp geçiyorlar. Yani bu yolun yapılması isteğinde samimi değiller. Ortada kasıt, maksat var ama maalesef dile getiremiyoruz.

“Vahşi Madenciliğin her türlüsüne karşıyız”

Basit bir Tirebolu Torul yolunu yaptıramayanlar konu akçeli işlere gelince yoğun çalışmaya girişiyorlar. Vahşi madencilik yapan firmalara köylerimizi, ormanlarımızı, meralarımızı, yaylalarımızı, içme suyu kaynaklarımızı sömürge madenciliği yapan küresel güçlerin yerli işbirlikçisi taşeronlarına peşkeş çekerek bir yağmaya ortak oluyorlar. Hatta bu maden firmaların önünü açmak için onlar lehine devamlı kanun çıkartıyorlar. Onlar karşısında emir eri gibi el pençe divan duruyorlar. Sömürgeci maden firmalarından öyle bir güç alıyorlar ki, Giresun yüzölçümünün %85’i, Gümüşhane ilinin %93’ü maden alanı olarak ruhsatlandırıyorlar.

Artık vatan sevgisini değil de, şahsi çıkarlarını ön planda tutan, bu gibi yağmacı talancı zihniyette olanlarla bir hesabımız olacak… Bu küresel güçlere hangi işbirlikçi siyasi kişilerin hizmet ettiğini, bölgemize ihanet ettiklerini de gayet iyi biliyoruz, takip ediyoruz.

“Hep birlikte daha güçlü olacağız!”

Bu sorunlara karşı bireysel olarak mücadele etmek mümkün değildir. Birlikte mücadele etmek üzere 2022 yılında, Harşit Vadisi Platformu kuruldu. Siyaset üstü amaçlara sahip platformumuz bünyesinde şu anda Giresun, Gümüşhane ve Ordu’dan toplamda 32 dernek, platform, federasyon, vakıf ve bölgenin kanaat önderleri bulunmaktadır. Birlikte mücadeleyi daha güçlü kılmak adına Haziran ayında 2 büyük etkinliğimiz olacaktır.

“Can güvenliğinin sağlandığı yol bizim de hakkımız…”

8 Haziran Kurban Bayramının üçüncü günü, saat 11.00 de “Tirebolu Torul Yolunun Yapımı” için Tirebolu Gümüşhane yolu başlangıcında oluşturulacak büyük bir kortej sonrası Harşit Savunması Müzesi bahçesinde miting yapacağız.

Bu miting için Harşit Vadisi Platformu Kurucu Üyesi, Giresun İl Genel Meclis Üyesi Ömer Cebesi başkanlığında tertip komitesi oluşturulmuştur. Komitede bulunan birbirinden değerli arkadaşlarımız konuyla ilgili çalışmalarına başlamış bulunuyor. Mitingimizin en iyi şekilde geçmesi için bütün tedbirler alınmış vaziyettedir. Mitingde Eynesil, Görele, Tirebolu, Espiye, Giresun, Doğankent, Kürtün Özkürtün, Torul ve Gümüşhane’den çok sayıda STK bu mitingde yer alacaktır.

“Vahşi Madenciliğe Hayır! paneline bütün çevre dostlarını bekliyoruz”

İkinci etkinliğimiz, 11 Haziran Saat 13.30 da Tirebolu İletişim Fakültesi Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu Konferans salonunda, Harşit Vadisi Platformu bileşenlerinden Tirebolu Çevre Kültür ve Turizm Derneği ile birlikte düzenlenen “Vahşi Madenciliğe Hayır!” panelidir. Bu panele ülkemiz nezdinde vahşi madencilik konusunda uzmanlaşmış akademisyen hocalarımız konuşmacı olarak bulunacaklardır. Tüm bölge halkımızı, sesimizin hükümete daha gür ve güçlü duyurmak için bu iki etkinlikte bir araya gelmeye davet ediyoruz.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Bu mücadeleye çevre gönüllülerini, aktivistleri ve halkımızı davet ediyoruz. Doğamıza, zenginliklerimize göz dikenlere karşı hep birlikte dimdik ayakta olacağız. Bu mücadelemiz günlük siyasal kutuplaşmanın taraf olma mücadelesi değil, bölgemizi ve çevremizi savunma mücadelesidir.”

KIRIKKALE-BHA

Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında, Kırıkkale Üniversitesi’nde anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Ortadoğu Kültürünü Tanıtma ve Araştırma Topluluğu tarafından düzenlenen organizasyonda, Ortadoğu ve komşu ülkelerin mutfak kültürü tanıtıldı.

Etkinliğe, Kırıkkale Pastacılar Aşçılar Kebapçılar Derneği (KIPAKDER) de destek verdi. Dernek yönetim kurulu üyesi Şef Erhan Akkoç, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nde düzenlenen etkinlikte Kazakistan’a ait geleneksel yemekleri hazırlayarak katılımcılara sundu. Şef Akkoç, hem yemeklerin yapımını uygulamalı olarak gösterdi hem de bu yemeklerin kültürel arka planına dair bilgiler paylaştı.

Etkinliğin düzenlenmesinde büyük emeği geçen Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Gökbörü’ye teşekkür eden KIPAKDER yetkilileri, gençlerin farklı kültürleri tanıma sürecine katkı sunan bu tür faaliyetleri önemsediklerini ve her zaman desteklemeye devam edeceklerini belirtti.

Program, öğrencilerin kültürel çeşitliliğe dair farkındalıklarını artırma, geleneksel mutfaklara ilgi uyandırma ve gastronomi alanında ilham verme amacıyla başarıyla tamamlandı.

EROL TAYHAN/DÜZCE-BHA

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, bin yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesi lansmanı esnasında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Düzce İl Müdürü Nurhan Kartal’a “özel” teşekkür etti. Salonu hınca hınç dolduran izleyiciler de bu teşekküre tanıklık etti.

Düzce’de büyük heyecan yaratan bin (1 000) yataklı “Düzce Eğitim ve Araştırma Hastanesi”nin lansmanı esnasında Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün konuşma yaptığı esnada Orman Bakanlığına ait alanın tahsisi esnasında uzun uğraşılar içinde 3-4 yıl bu sürecin devam ettiğini belirterek “ Bu arada Nurhan Kartal’a özel teşekkür ediyorum. Büyük çaba sarf etti büyük mücadele verdi ekibiyle birlikte arazinin Orman bakanlığından alınarak Sağlık Yatırımı olarak kazandırılmasında emeği büyük. Nurhan Kartal’a burada kendisine özel teşekkür ediyorum” dedi.

Vali, teşekkürün mahiyetini açıkladı

Başkan Özlü’nün ardından lansmanda kürsüye gelen Düzce Valisi Selçuk Aslan, bin yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin il için ve sağlık yatırımları için önemini vurgulayarak bürokrasideki bu zorluğu iyi bilen biri olarak Orman bakanlığından arazi tahsis almanın zorluğunu dile getirerek Nurhan Hanım’a bu yönde sarf ettiği çaba ve azimli çalışmaya yakından tanıklık ettiğini dile getirdi.

Salondaki bir çok izleyici “Başkan Özlü’nün neden Nurhan Kartal’a teşekkür ettiği” sorusunun cevabını bir anlamda Vali Aslan’ın gerekçe hakkında bilgi vermesinin yanında teşekkürü de teyit etmesine tanıklık etti.

Düzce Belediye Başkanı, 65. Hükümetin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün “özel teşekkürüne mazhar olmasının gerekçesini de bir anlamda Düzce Valisi Selçuk Aslan’da da gerekçesini de izah ederek Düzce Çevre Şehircilik ve İkim değişikliği İl Müdürü Nurhan Kartal’ın azimli ve kararlı çalışmasının takdire layık olduğunu teyit etmesinin yanında detaylı bilgiyi de paylaşmış oldu.