Çaykur Rizespor Kulübü’nden Ankara’da iftar
ANKARA-BHA
Prof. Dr. Zakir Avşar, ” “Diploma diploma dip dip dip…” başlıklı yazısında şunları ifade etti:
“Diploma diploma dip dip dip…
Aylardır CHP’nin ana gündemi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploması…
Diploma iptalinin önüne geçmek, sürmekte olan davalardan ceza almasını önlemek için kamuoyu baskısı oluşturmak, Mansur Yavaş’ı tasfiye etmek, Özgür Özel’i etkisiz eleman seviyesine düşürmek, Kemal Kılıçdaroğlu’nu tarihin tozlu sayfalarına havale etmek gibi çok maksatlı ‘önseçim’ tiyatrosu sürerken bir başka dünya şekilleniyor, Türkiye bu dünyada kendi yerini konumunu belirleme mücadelesi veriyor ama CHP’nin umurunda mı?
Netice itibariyle, perşembenin gelişi çarşambadan belli olur misali, o günün şartlarında da, günümüzde de hiçbir şekilde gerçekleşmesi mümkün olmayacak bir yatay geçiş ile sağlanan İstanbul Üniversitesi öğrenciliği ve buradan mezuniyet sonucu alınan diploma uzun bir süreç sonucunda Üniversite Yönetim Kurulu tarafından ‘yokluk ve açık hata’ nedenleriyle benzeri 28 diploma ile birlikte iptal edildi…
Şimdi konu farklı boyutlarıyla takdim edilmek, siyasallaştırılmak isteniyor. İşin aslı, esası gözlerden uzaklaştırılmak arzulanıyor…
Daha önce de bu konuda görüşlerimi akademik kimliğim ve uzun yıllara dayalı üniversite yöneticiliğim nedeniyle izah etmiştim.
Görünen o ki, yeniden izah gerekiyor…
Yatay geçiş için olmazsa olmaz şartlar vardır. Bunların ilki öğrencinin başarısını gösteren notlarıdır. Belli bir ortalamanın üzerine çıkılmadan yatay geçiş olmaz. Hiçbir vasat veya vasat altı öğrenci yatay geçiş hakkından faydalanamaz… Yani başarı şartı vardır…
İkincisi denklik konusudur. Öğrenci denklik durumunda geçiş yapabilir, denklik yoksa geçiş mümkün değildir. Denklik konusu da YÖK tarafından değerlendirilir ve böyle bir kabul ile ancak geçiş söz konusu olabilir. Burada, öğrencinin okumakta olduğu okulun denkliği, fakültenin denkliği, bölümün denkliği, derslerin denkliği gibi kriterler söz konusu olur…
Üçüncü ve önemli bir diğer şart ise, geçiş yapılacak üniversitenin YÖK tarafından tanınmasıdır. Üniversite olarak tanınmayan bir yapı tarafından velevki kendilerini adlandırırken üniversite olarak adlandırılmış olsun, tanzim edilen evrakların yine geçiş işlemleri açısından bir geçerliliği yoktur…
Peki burada ne oldu?
Sıralamış olduğumuz tüm hususlardan hiç birisi ile uyumlu olmadığı halde Sayın Ekrem İmamoğlu ile birlikte başka isimlerin de ‘yatay geçiş’ yoluyla İstanbul Üniversitesine kayıtlarının yapıldığı, bir kısmının ise ‘mezun’ olarak diploma aldığı belirtiliyor…
Peki, gerçekten burada bir kazanılmış hak var mıdır? Diplomayı almış olmak ve aradan çok uzun yıllar geçmesi hukuk dışı bir işlemi ve sonucunu hak haline getirir mi?
Mutlak butlan ve açık hata durumlarında iki şeyden bahsedilemez, birincisi kazanılmış hak, ikincisi ise zaman aşımı…
Birazcık idare hukukuna aşina olanlar dahi bu değerlendirmeleri rahatlıkla yapabilir… Bütün buna rağmen bu yatay olmayan yapay geçişi savunan kendilerine hukukçu, siyasetçi, akademisyen sıfatlarını layık görenler ne yapmak istiyor?
Kanımca hepsi ‘Eko sistem’ içindeler. Ne yazık ki, işin hukuki, etik boyutlarını görmemeyi tercih ediyorlar…
Kısa veya orta vadeli siyasal amaçları, maddi çıkarları için konuyu çarpıtıyorlar. Kafa karıştırmaya yöneliyorlar…
Bir kısmı ise olaya profesyonel yaklaşıyor, savunma hakkı kapsamında mesleğini icra ediyor, ya tutarsa mantığı içinde davranıyor…
Oysa ki, konu siyasal değil, hukuki… Hukuksuz işlem tesis edildiği zamanlarda siyaset dışı genç biri olan kişinin bugün siyasetçi olması, olayı siyasallaştıracaksa CHP’nin savunduğu gibi değil, yolsuzluk ve yozlaşmayla mücadele ve hukukun üstünlüğü savunusu olarak, tıpkı batı demokrasilerinde olduğu gibi cereyan etmelidir.
Bu olay üzerine verilen örnekler de ‘cinayet ve zaman aşımı’ bağlamında değil, sahtecilikle mal edinimi üzerinden gerçekleşmelidir. Sözgelimi sahte evraklarla başkasının malını üzerine geçiren kişi, olay anlaşıldığında aradan kaç yıl geçerse geçsin nasıl ‘zamanaşımı’nı ileri sürerek malın sahibi olmaya devam edemiyorsa burada da aynı durum vakidir…
Yatay geçiş işleminin ve diplomanın iptal makamı de elbette Üniversite Yönetim Kurulu’dur. Üniversite üzerine hiçbir fikri, yetki ve sorumluluk üzerine bilgisi olmayanların bu neviden iddiaları da boştur, spekülasyondur…
Bundan sonra ne olur?
Hukuki neticeleri olacaktır. İdari neticeleri olacaktır. Diplomaya bağlı tüm kazanımlar, edinimler de temelsiz kaldığı için aynı akıbete tabidir. Sözgelimi bu diplomaya bağlı lisans üstü eğitimler ve bunlardan dolayı edinilen diplomalar, girilen memuriyetler, edinilen makamlar da geçersizdir, yapılan askerlik ile ilgili yeni duruma göre işlem tesisi gerekecektir. Anayasa 101. Madde kapsamında Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen olursa bu kişiler arasında yüksek öğrenim gördüklerine dair bu diploma dışında bir başka geçerli diploma ibrazları icap edecek, yoksa aday olamayacaklardır…
CHP açısından ise, Kılıçdorağlu sonrası oluşan eko sistem dağılacak, yakın bir süreç içinde timsah gözyaşları silinecek, başta Özgür Özel olmak üzere tüm CHP prangalarından kurtulmuş olacaktır… Kesinlikle CHP’nin önünde yeniden bir siyasi parti olma imkan ve fırsatı doğacaktır…”
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ…
Özgür Özel: 23 Mart’ta inatla sandık başında olacağız – Birlik Haber Ajansı